1968 yılında Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağlı Belören Beldesi'nde doğdu. İlköğretimini doğdu yerde, lise eğitimini İzmir'de tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitenin Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı'nda yüksek lisans(master) öğretimini tamamladı. Ortaokul sıralarında, daha on üç yaşındayken Türkçe öğretmeninin: Orhan Veli, Ömer Hayyam ve Behçet Necatıgil ile tanıştırmasıyla girdiği şiir ırmağından bir daha çıkamadı. Şiirlerini Anadolu'nun o doyum ...
susma
çünkü sen susunca
çatalı kırılıyor sözcüklerin
sığınaksız kalıyorum
ellerimi ayaklarımı
ateşli bir mektubun
bir aşkı bitirmek
bir karanfili ayırmaktır vatanından
kim görmüş vatansız bir dağın
iç çekişlerinin cangılında mutlu olduğunu
aşk yalnızca insanda sürgün verir
Bu şiir, bir maden ocağında meydana gelen iş kazasında yaşamını yitiren; henüz on dokuz yaşındaki bir madencinin ölümünden sonra kuruldu. Olay sonrasında ocaktaydım. Tüm benliğimle duyumsadım iliklerimden çekilişini suların. Günlerce kendime gelemedim. Durgun aktım yüzyıllarca: Don gibi tıpkı...
mektubun rengi kırmızı
sevdiğim kızın adı Ay'dır
günün içi geçince
el sallar bana penceresinden
zamanın eyerinde
bir trapezci gibi takla atar yüreğim
kızım kardelen kokar
sarp kayalardan akar suları
kızım yarpuz kokar
ırmaklar taşır yapraklarında
sen koynuna aldığın
o şakacı yakamozlarla
aşmak isterken ölümü
düşlerine en taze en acar
yıldızları sağarken
ben avuçlarımın arasında
aşkın şarabından içem
mecnun olup dağa düşem
Yunus
sensin bizi böyle avare bırakan
o yapışkan hayal kırıklıkları
kommagene'de
kış bir atmacadır
geçirir pençesini kafesine
ilkyazla toprağı armağanlara boğar yağmur
kadınların elleri
gibi tutkuyla okşar harımı
kimse son nefesine kadar mutluyum dememeli
Solon
sana Kızılırmak'ı bahşehmedim Kroisos
açlığına nasıl da boğdurdun
kırmızı laleler açan bir uygarlığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!