Derin uykulara daldım
Bir düş gördüm seçemedim
Kanadı kırık kuş oldum
Yeltendim de, uçamadım.
İnsan pazarına girdim
Otobandan gider iken
Sofular’dan dönüp sola
Sağın deniz solun orman
Ne şirinsin Sahiköy’üm
Yeşilin tonları sende
Geldiğin gibi gittin TS
Yolun açık olsun
Oysa ne güzel günler yaşadık seninle
Dert ortağımdın benim
Aynanda saçlarımı tarardım
Dikizinde gözlerini arardım.
GÜLÜŞTÜK ÖYLESİNE
Gözlerim katarak olmuş
Hastaneye gittim soydular
İndirdiler ameliyat haneye
Gözüme mercek koydular
“Şimdi pırıl pırıl pırıl göreceksin “ dedi doktorum
İmam idin baş oldun
Yemeklerde taş oldun
Halk güneşe hasretken
Sen sert geçen kış oldun
Kapalı alandan
Güneşe doğru uçmak isteyen
Kelebek gibiyim.
Bir an aradaki cam engelini unutup
Uçuyorum güneşe doğru
Ama camda kalıyorum
Sana bir mektup yazdım uzaktaki sevgilim
Koydum kuşun kanadına,
Sana getirsin diye;
Keklik sanıp vurdular,
Kanadını kırdılar kuşumun havada
Karnından giren mermi çekirdeği
İki nokta arasındaki çizgiye doğru demişler
Ama doğru her zaman iki nokta arasında değildir
Doğru yaşamın her alanındadır
Doğru eğrinin çok uzağında değildir her zaman Çoğu kez yan başındadır...
Doğru her zaman cetvelle çizilmez
Yukarıya çıkmış ahkam kesersin
Baksana dünyada neler oluyor
Ne ilaç yollarsın ne aşı yapar
Çocuklar ölüyor görmüyor musun?
Birileri payı kapmış parsadan
NEDEN GELDİM DÜNYAYA?
Hayat sonu hüzünle biten bir masal gibi,
Bir varmış bir yokmuş!
Cinler değil
Kimler cirit atarmış içinde.
Dövermiş, sövermiş;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!