Annenin değerin bil be çocuğum
Üçyüzaltmışbeş gün bil kana kana
Başka hiçbir şeyde yoktur ki tadı
Annenden bu tadı al be çocuğum
Öyle bir korurdu seni bir bilsen
Burada yoksun
Güzel çocuk…
Ama o kadar çok şey var ki
Senden burada.
Ayaklarının ucuna basıp
Önümde deniz
Üzerinde martılar
Günlerden pazar
İçiyorum azar azar
Anadoluhisarındayım
İnsanların yüzü asık gözü yerde geziyor
Gazeteler renkli renkli yalan haber yazıyor
Güçlü olan güçsüzü böcek gibi eziyor
Korkmayın efendilerş bizim toplum patlamaz
Patlamaya fırsat vermez imamlar hutbe okur
Yazarsın iki satır,
Dersin oldum ben şair;
Lakin söz edilmiyor
İnsanlığına dair
12.11.2002-İstanbul
Üç tosunu salmış ağa çayıra
Mevlam şerlerinden bizi kayıra
Ağzını açmışlar dağa bayıra
Bu tosunlar nasıl doyar bilmem ki?
Biri ayağıyla çimi bozuyor
Ülkede siz ev sahibi,biz kiracı oluyorsak
Kiramızı ay sonunda, ödüyoruz seve seve
Çoluk çocuk hep beraber,burnumuzdan soluyorsak
Vatan için de ölürüz, can veririz seve, seve
İşçimizi selpak gibi, sokaklara atıyorsak
Son bahar hüzünlendirir
Yaşatır hafızada geçen günleri
Bağlar bozulur, susar bülbüller
Bazen filizlenir güz gülleri.
Bülbüller yeniden öter
Ey cahil!
Edersin dünyayı kendine kendine dar,
Düşünsene son konutun:
Olacak, küçücük bir mezar.
Ama cumartesi,
Ama bir pazar.
TAVSİYE
Ölümden korkarak zindan etme yaşamını,
Ateş ile barut misali,
Hiç bir zaman yanyana olmayacaksınız;
Sen olduğun zaman ölüm,
Olüm olduğu zaman sen olmayacaksın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!