küllenirken bile güzellikten taviz vermek istemeyen yanımız var
geçmişten günümüze taşımayı arzu ettiğimiz
nesneler mi ,yoksa duygular mı
geçmişin sıcaklığı mı
gizemli ve esrarengizliği mi
bizi cezbeden bilemiyorum
hem geziyor hem fotoğraf çekiyorum
ilk olarak dağ köylerinden başladığımı söyleyebilirim
gördüklerimi, hissettiklerimi
ya fotoğraflamalıydım
ya da yazmalı
ikisini bir arada yapmayı tercih ettim
çok güzel heyecanlar yaşadım
kaç kez mutluluğu
yemyeşil bir ırmağın ikiye böldüğü
nice aşkların yaşandığı
gri kayaların arasında sevimli bir dağ köyündeyim
son bir kaç yıldır
insanların yeni rotaları burası
öyle şaşırtıcı
öyle acayip
öyle enteresan
hemen hemen her karenin bir hikayesi var
yedi bin beş yüz yıl önceli
anadolunun belki de en güzel yeri
tarih boyunca çok sayıda kültürlere kucak açmış
dut ağaçları arasına serpiştirilmiş
kale ile yeşilırmak arasında
geniş saçaklı
ahşap süslemeli, cumbalı,
kırma çatılı evleri
ağaçlıklı, taş döşeli yolları
çıkmaz, dar sokakları
sabahın ilk saatlerinde
krater gölü karşılıyor insanı
küçük bir akarsuyun etrafında yıkıntılarla oluşmuş
doğal bir set gölü
kayın, sarıçam, sedir ve kestane ağaçları
bir gerdanlık gibi sarıyor etrafı
yeni yeni yükselen güneş
ağaçlar gölgesini duru suya yansıtıyor
neden aynalı göl denildiği daha iyi anlaşılıyor
şimdi.
hiçbir göle benzemiyor
sade,pak,tertemiz ,masmavi
temennim böyle bakir kalır
güney kıyısı sarp ve dik
doğa aşığı iseniz buraya hayran kalırsınız
ayrılmak istemezsiniz
kesinlikle
müziğin duygusuyla gezinirken
her yanda su sesi
ruh etkileniyor
bir bakıma terapi
bir yanda suyun sesi
bir yanda hafiften bu toprakların müziği
bir yandan da ruhun dinleniyor
rengini hemen yanındaki yeşilırmaktan alan
görkemini içinde saklayan muhteşem cami
çınarlar caminin avlusunu süslüyor
büyükçe bir şadırvan var bahçede
adeta huzur kokuyor ahali
ırmağın ikiye bölündüğü yerde
gri kayaların arasında sevimli yalılar
her taşı ayrı değerli bir inci kolye gibi
yıllardır orada öylece duruyorlar
olağanüstü güzellikleriyle
onları bir tepeden seyretmenin keyfini yaşıyorum
harşena dağı üzerindeki kaleden
kalede sarnıçlar
su depoları,
hamam kalıntıları
kayalara oyulmuş kaya mezarlar
bir yanda
doğanın natürel dokusunu estetikle birleştiren
insanın sadelik anlayışındaki dengeyi bozmadan
olağanüstü hislerle sanat zevkini tadıyorum
doğadan ilham veren pastel tonlarıyla
bir yanda masmavi bir göl
bir yanda yemyeşil bir vadi
peyderpey renklenen yeşilırmak
diğer yanda
insan ruhunun dinginliği
aslında bu hissin temel dayanağı
eskiye ait olana duyulan özlem
kodlarında ki sadelik, yaşanmışlık
melankolik ve nostalji barındıran sır
artık günlük hayatımızın da bir parçası
eskiyi tekrarlamak
zamanın izlerini ve seslerini koynuma hapsetmiş
sürekli bir değişimin parçası olmaya devam ediyorum
geçmişin kültürel bağlantıları ile
modern çağın fotoğraflarıyla
o denli sıkı bir ilinti kurma çabasıyla
anlamaya değer bir gayretle
kadım topraklardayım
anadolunun.
redfer
Kayıt Tarihi : 11.7.2022 10:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!