Batmasın, denizlerin allı pullu gemileri.
Göklerin şavkı vursun, yakamozlarına.
Kıyıları dövsün, bembeyaz köpükleri,
Dalgalar koşsun, çocuk çığlıklarıyla,
Ağlamasınlar hiç, efsûnlu perileri,
Onsekiz bin âlemin, bidâyeti noktayım.
Zaman bende inşirâh, nihayette yoktayım.
Uzatınca KUDRET El, beni boylu boyunca,
Sonsuza ulaşırım, hattımın yollarınca.
Canda cânân gizli iken, gönül odu hiç söner mi?
Böyle ulvî sevdalı yürek, hiç küle döner mi?
Sevgiliye hasret olandır, zaman ötesi yaşayan.
Sen aşkı seçtin aşık, câna bedel aşk oduna yan.
Cânevini ateş sarsa da, dayan eyy yürek dayan,
Bazen, yüreğimin derin boşluğunda sancılarım,
Ayyuka çıkar da, gülücüklerim uğramaz kıyılarına.
Beslenmedikçe yeşermez, kupkuru dallarım,
Yana yana tükenerek, Yaradan’ın dualarına.
Bazen bırakırım kendimi boşluğun kucağına.
İşte, herkes tatlı uykusunun derûnunda.
Zaman durmuş, âtîmse mâzîme gebe.
Ben yine sığındım ünlemlerin gölgesine
Riyakar sevgililere inat,
Sana geldim dostum gecemm.
İşte yine başbaşayım seninle.
Ey zaman, söyle bana nerdeyim ben?
Mâzîde mi, âtî de mi, ânda mıyım ben?
Dünyada mı, ukbâda mı, Lâmekânda mıyım?
Yoksa, saatimin zembereğinde savrulan,
Yorgun, yenik savaşlarda mıyım ben..?
Bir vavı-ı aşk ki çizdiğim,
Kalemimden yüreğime akan,
Gülen gözüyle, gözlerime bakan.
Kıvrımları rûhuma dokunan.
Öyle bir vav ki beni yakan,
Son çalan konçerto bu, son dansın son perdesi,
“Ah”la döner o beller Son âhın son sahnesi.
Bir ân ki o son nefes,dönülmez epilepsi.
Ölüme direnişin, ürperten son refleksi.
İdâmımın fermânydıı gözlerinin ayâzı.
Nutkumda düğümlendi gizlerimin avâzı.
Şafaklar sökülmüştü sen benden dökülürken.
Yetim âh u zârımla sözlerimin niyâzı.
Sevi kırıklarımın canları sol y/anımı.
Güneşimin doğuşu, gülüşüsün sen.
Kızıl gonca yanağın utangaç ve şen.
Sana nasıl tutkunum, aşığım bilsen.
Gamzeme bir ok gibi bat Şebingülüm
Edâlı bakışların, içimde kor gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!