Sevgiyi Anlamlandıramayanlar - Garib Çoban

Sevgiyi Anlamlandıramayanlar -
Garib Çoban

Ben eskiden kötülük ne bilmezdim.
Yani kötü olan şeyleri bilirdim de kötü insan ne bilmezdim.
İyi insan aklına hiç kötülük gelmeyen, saf insan değildir.
İyi insan her şeyin farkında olup iyi olmayı tercih eden insandır.
Nasıl oluyor da insanı mesut eden bir şey.
Aynı zamanda felaketinin de kaynağı oluyor.
Kötü olmak zor sanırdım, vicdan denen bir şey var kimse kötü olamaz sanırdım.
Şimdiyse gördüğüm onca kötülükten sonra içimde kalan son insan yanımla iyi kalabilmek için savaş veriyorum.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Her neyi arıyor, neyin peşinden gidiyorsan O’sun sen demiş gönül dostu.
Arayan bulur!…
Bu hâlim ne olacak.
Rahmetimden umudunu kesme!..Zumer 53)
Çok zorluk çekiyorum.
Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.
İnşirâh 5)
Dayanamıyorum artık.
Ben sabredenlerle beraberim. Bakara 153)
Çok huzursuzum.
Kalbin ancak beni anmakla huzur bulur.
(Ra’d 28)
Biz, enerji yayarız, enerji alırız.
Dünyamızı, kendi hayal dünyamıza göre kurarız.
Biz biçimlendiririz, yoğunlaştırırız, engel oluruz veya bozarız.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

İnsan hayra dua eder gibi şerrede dua eder.
Sen yardım edersen ey sevgili kendimi bulacağım.
O muhteşem putlarınız arasındaki hayatınız daha ilk sayfalarından görkemli bir roman olduğunu hissettiriyor.
Keşke b/aşka romanlarda da okuyabilseydik insanı.
İçinde çok şey olanın, dışarıda da az şey taşıması gerekir.
Ancak dışarıda çok fazla giyme eğiliminde olanlar, genellikle içeride çok az şey taşırlar.
Ve bunu suretperest putlarıyla saklamaya ihtiyaç duyarlar.
Hayatın oyunlarını da çok severim.
Karşılıksız sevenler dışında kolay kolay ayrım yapmam dedi Mezarlık bekçisi.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Kayıp zamanın içinde yaprak dökümleri köke doğru inen insanı ne mutlu edebilir?..
İnsanlar arasındaki insanın yeri apayrıdır gönülde.
Sorunları çözmenin birinci kuralı gerçekleri fark etmektir.
Uzun yıllar önce seyretmiştim tiyatro gibi insanı.
Senin yüzüne baktığım zaman, bütün iradem yok oluyor.
Nedendir bilmem hiçbir şeyine hayır diyemiyorum.
Şimdiye kadar senin için öyle çok şeyler yaptım ki.
Sen kendinden karşılıksız sevgi yerine putlarına gittin.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Bense!..
Çocukluğumdan beri başkaları gibi olmadım.
Başkalarının gördüğü gibi görmedim insanları.
Karşılıksız sevgim tutkularımı basit bir pınardan çıkaramadım.
İnsanların dünyalık putlarla yaşadığı, aynı kaynaktan almadım.
İnsanlara kendilerinin vermediği değeri verdim.
Hep bir kabir başında pişmanım, uyanamadım.
Rüzgarın getirdiği kokularla, yüreğim aynı ses tonuyla sevince.
Gelen gidenin yalan olduğunu görünce.
Ve sevdiğim her şeyi yalnız sevdim.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Ve hemen, hemen kaybedecek bir şeyim kalmadı.
Sevgiye dair eşsiz yorumu gözümün önünde.
İç dünyamızı keşfedemeden dış dünyanın iletişimine kaptırıldıkça.
Oysa, karşılıksız sevgiyle yaşamı paylaşmak ne güzel.
Harika olmadığını düşündürecek kadar sana kim yalan söyledi?..
Seni seviyorum demeyi unutmayın!..
Kimseyi beklemiyorum.
Ve birisinin gelmesi konusunda ısrar ediyorum.
Nefesinizi kesen nefesler var kabristanda.
Her şeyin olurda, gönlünde bir boşluk dolmaz.
Tüm karışıklığı yaratan iki neden var!..
Düşündüğünü söylememek, söylediğini yapmamak.
Düşündüğümüzü söylediğimizde ve söylediğimizi yaptığımızda güvenilir oluruz.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Birbirlerini gerçekten seven varlıklar mekan ve zamanla sınırlı değildir.
Onlar ruhla birbirine bağlıdır; bedeninkinden çok daha yakın, daha ayrılmaz bir bağdır bu.
Güzellik, yaratılışın bize yaşamın bir anlamı olduğunu söyleyen bir işarettir.
Kendinden sevgiliye giderken.
Ona karşı olmayı o kadar çok seviyordu ki.
Bu anın hiç bitmemesini diledi.
Eski şarkıları dinlemek, dans etmek, vücudunu tekrar tekrar hissetmek.
Yeniden kadın olmuştu.
Hayata karşı dans edecek bir alan vardı.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Birbirleri için yaratılmış varlıkların olduğuna inanıyorum.
Acı yerine zevk vermek bir insanlık görevidir.
Ve güzelliği bilen kişi ona saygı duyar.
Ve ona önem verir.
Yasemini çin vazosuna koymaz.
Yasemini tek başına ve hafif bir bardak temiz suya koyar.
Gerçek zarafet budur!..
Camın çiçekten başka bir şey olmaması gönlünü temsil eder.
Bedenlerin çağrısı, yüreklerin çağrısıdır.
Gecenin köründe safran kokusu, fısıldanan bir sır.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Bir yaşam vaadi, ruhumu delen bakışlarda teheccüt vakti.
Herşeyi birleştiren varlıkların olduğuna inanıyorum...
Görünüşlerin ve önyargılı fikirlerin ötesinde...
Var olan ve olmayan her şeyin ötesinde...
İyi geçinmek için yaratılmış varlıklar olduğuna inanıyorum...
Hatta tek kelime etmeden.
Aramızda örülen duvarı yıkmak için bir çatlak gerekir.
İyi geçinmek ve birbirimizi anlamak için konuşmamız lazım.
Ruhların dili sana dua ettiğinde şems vakti.
Bu sondu der!..
Aslında iyi oldu, beni unutmak sana iyi gelecekse.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Dün yaşananlarla aranıza girmeyim.
Birbirlerini bulmak için yaratılmış varlıklar olduğuna inanıyorum.
Bir daha görmemen için beni.
Kendini bul...
Hiç bir şey yapmadımsa, ben giderken belki sizi ikinizi bir araya getiririm.
Ve bir daha birbirinizi asla bırakmayın.
İyi bak dününe ve kendine!..
Birini sevmek, onun gülüşüne hayran olmak.
Ya da güzelliği karşısında gözlerinin kamaşması değildir.
Evet derdim ama sen hiç sormadın.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Söylemediği sözleri duymayı.
Sakladığı duyguları deşifre etmeyi.
Sır olarak sakladığı kırılganlıklara yürekle dokunmayı bilmektir.
Eğer sevginiz gözlerinizin algıladığıyla sınırlıysa, bir besmelenin hatırı kalır.
Onun yalnızca bir gölgesine dokunmuşsunuz demektir.
Ama onun ruhunu okumayı başarırsanız.
Gönülsüzce gösterdiği şeyleri anlarsanız.
Ancak o zaman onun gerçekte olduğu her şeyi sevmiş olursunuz.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Sevgiyi birlikte keşfetmek için yaratılmış varlıklar...
Birbirlerini nasıl sevdiklerini hatırlayan ruhlar...
Birbirleri için yaratılmış ruhlar olduğuna inanıyorum...
Sanırım bir randevumuz var.
Söylenemeyen ama bir bakışta okunabilen gerçekler vardır.
Ve seninkinde korkuyu, anlayışsızlığı ve seni geride bırakabileceğime dair çılgın fikri gördüm.
Peki ne olacak şimdi?..
Tüm hikayelerdeki sorun, bunların yaşandıktan sonra anlatılmasıdır.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Ne kadar çılgın!..
Ruhum gecedeki bir yıldız gibi sana yapışıyor. Sen olmasaydın ışık olmazdı, anlam olmazdı, hayat olmazdı.
Aşk sadece bir kelime değildir.
İki ruhu birleştiren bu çok güçlü görünmez bağ.
Sevmek yoklukta bile var olmaktır.
Sevmek, söylemeden, korkmadan, sır vermeden yüreğini sunmaktır.
Sevgi ama her şeyden önce samimi ve gerçek bir sevgiyle.
Şunun söylendiğini hayal edin!.
İstersen gel yanıma uzan diyen iç sesini duydun mu?..
Ruhumuza anılardan daha çok dokunan bir şey var mı?..
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Zaten kaybetme korkusuyla bir aşkımı sakladım.
Ben zaten bir aşkımı saklayarak kaybettim.
Zaten korkudan kendimi birinin ellerine emanet etmiştim.
Şimdi, yalnızca nadiren ve geçici bir şekilde hissetmeyi başardım.
Zaten ellerimi hissetmeyecek kadar korktum.
Sevdiğim insanları zaten hayatımdan çıkardım, bundan zaten pişman oldum.
İkisi arasında diğer hayata, gerçek hayata ince ve hafif bir hayat dokuyan sırların olduğunu bilmek tatlı ve güzeldi.
Zaten geceleri ağlayarak uyuyarak geçirdim.
Sevdiğimiz insanlar hiçbir zaman oldukları yerde olamayacaklar.
Ama onlar bizim olduğumuz yerdeler.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Kendi kusurlarınızı ortadan kaldırmak bile tehlikeli olabilir.
Hangi kusurun tüm binamızı ayakta tuttuğunu asla bilemezsiniz.
Zaten o kadar mutlu bir şekilde uyumuştum ki, gözlerimi kapatamayacak hale gelmiştim.
Mükemmel aşklara zaten inanıyordum.
Onların var olmadığını çoktan keşfettim.
Diğer kadınların bedenleri bizim savaş alanlarımız değil.
Beni hayal kırıklığına uğratan insanları zaten sevdim.
Beni seven insanları zaten hayal kırıklığına uğrattım.
Karşılıksız sevgiye söz benim dünya üzerindeki hakimiyetimdir.
Unuttuğum için beni bağışla, ben de yokluğunu bağışlayacağım.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Edepli olmayan çok sayıda insan olduğunda, her zaman içlerinde birçok erkeğin/kadının görgüsünü taşıyan başkaları da olur.
Bunlar, insanların özgürlüklerini.
Yani insanların edeplerini elinden alan kişilere karşı korkunç bir güçle isyan edenlerdir.
Seni seven, bakışındaki duyguyla, gülümsemesiyle, içten sarılışıyla seni güzelleştirir.
Seni seven, hayatın fırtınalarına ve fırtınalarına karşı koyar.
Ve onun kollarına sokulup sana fısıldayacak.
Sen benim hayatımsın.
Orada olduğunuz için teşekkürler.
Hayatıma girdiğin için teşekkür ederim.
Güzelliğini, iç güzelliğini hisseden kişi, ödünç alınan güzelliği dışarıda aramaz.
Engin gönlüyle karşılıksız sevdiğini bilir.
İyi sandığımız insanların çoğu, eline imkan geçmemiş kötülerdir.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Tüm sessiz ve yalnız insanlar kelimelerin ötesine geçen bir sevme kapasitesini gizler.
Bilinmemesi imkânsız bir şeyden şüphe etmeye ne gerek var?..
Ruhu okşayan o derin bakış değil mi şefkat?..
Hissedileni sözlerle ifade etmek mümkün değilse konuşmaya ne gerek var?..
Önemli olan birlikte yaşayacak birini bulmak değil.
Birlikte büyümek istediğiniz birini bulmaktı.
İnsan her şeyden önce insan olmalıdır. Ancak o zaman yaptığı işten mutluluk duyar, ancak o zaman yaptıklarının bir anlamı olur.
Seni kaybettiğini bile bilmeden.
Seni sevdiğini bile bilmeden değişmeyen insanlar var.
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.

Sonunda ikisi de kaybetti.
Onu en çok seveni kaybetti.
Ve o da zamanını kaybetti.
Geriye dönüp baktığımda, ne zaman iyi bir şeyden reddedildiğimi düşünsem aslında daha iyi bir şeye yönlendirildiğimi fark ediyorum.
Önemli olan sahip olduğun tekne değil.
Nasıl bir kaptan olduğundur.
Kimse bakmıyorken sen kimsin?..
Doğru yönde kaybolmak güzel bir duygu.
Affeden, kendi kalbini temizler ve güzel kokular sürer.
O güzeldir ve yapılan güzellik ışık tutar.
Kimsenin bir gecede değişmediğini söylüyorlar ama yanılıyorlar.
Bir gün uyanıp şunu diyebilirsiniz.
Nasıl bilirdiniz Ruhuna Fatiha.
Artık Yok!…
Yandırdı derdin bağrımı senden bana derman gerek.
(Y.ed - Kimsiniz, Kimlerin Arasında Adınız Albümü)