Sevginin İnatçı Dili Şiiri - Önder Karaçay

Büyüklerim dilin kemiği yok, dil sıcak ve yeni yaralar açar derdi.

Dilin kemiği olmadığını bilmeyenlerin açtığı sıcak ve yeni yaralar soğuttu bizi dili aşırı uzamış insanlara karşı.

Dayatmacı zihniyetine karşı herkese her sözü söyleme hakkı olduğunu kendilerinde görürken, kimsenin kendilerine karşı söz söyleme hakkı olduğunu kabullenmiyorlardı.

Gücün dili de güç gibi zehirliydi.

Biz de bunu kabulllenmedik. Dil kavgası bu sebeple başladı.

Zehirli tüm dillere karşı sevgi dili.

Her insanın dokunulmasını istemediği değerleri var ve her insanın saygı duymasını gerektirir.

Kendine saygısı olmayanlar başlattı bu değerlere karşı saldırı dilini.

Bu topraklara ait olmayan kültürlerin dili çok uzayınca çıktı bu kavga.

Dağdan gelip bağdakini içimizden birilerine kovdurmak istediler.

Dili sivri ve agresif oyuncular kullandılar.

Dün söylediğini ertesi gün tükürmek, bir sonraki gün tükürdüğünü yalattılar.

Onulması olanaksız yaralar açtılar yürü koçum arkanda biz varız diyen avcılar.

Günü geldiğinde yıpranan atılacak yeni bir dil daha bulunacak agresif dilin aksine daha uyumlu bir dil sömürü düzeninin devamını sağlamak için monte edilecekti.

Kötü söz ile yaralanmak isteyen değerlere sahip çıkar gibi aldatarak insanları diliyle kandıran yeni maskeli oyuncular sahaya sürülmüştü.

Toplumda neler yaşandığını anlayan o kadar az insan vardı ki yeni dilinde önce ki dil yarasından farklı olmadığını anlatmak bir o kadar zordu.

Kitle imha silahı medya kimi istiyorsa toplumun diline onu dolayabiliyor yeni birisinin daha peşine sürüyü takar gibi takıyorlardı.

Tüm yanlış yollara takos koyan bir dil istenmiyordu.

Yaşam sahtekar bir tiyatro oyununun sahnesiydi.

Figüranlar rol alıyor, gerçeğe sahnede yer yok diyorlardı.

Biz bu dili tarihten tanıyorduk.

Dini ve diğer tüm ulusal değerleri yüzüne maske yapmış bir dildi ve hepsi aynı sömürge anlayışının farklı hizmetkârı olarak farklı bir dil kullanarak toplumu aldatarak zalimler yararına oynuyorlardı.

Bunu gören maskesiz dil karşı çıkıyor membasında dik duruşundan atası gibi taviz vermeden büyüyordu.

Zehirli tüm dillere karşı sevginin inatçı dili susmuyordu.