Sevgilim...
Sen gereksin bu şehre
Şehirde bir gram sevgi yok!
Kayıp sokakları karanlık
Bu şehir senin adını bilmiyor
Anlatmak lazım seni buralara
Öğretmek lazım vura vura
Adını ezberletmek gerek duvarlara
Bu şehir senin adını bilmeli!
Kim demiş bir kadın yapamaz bunları
Nice savaşlar, meydanlar açılmadı mı
Bir kadın uğruna verilmedi mi yüz binler
Bu şehir senin adınla inlemeli!
Sevmek yıktırır kaleleri şüphesiz
Bir kadın isterse ne yiğitler verilir!
Gönül fermanı olur önünde ölüme gidişin
Bu şehir senin adını anlamalı
Yıkarım duvarlarını ne kalmış ki burada
Sevgi yoksa ne duvarı var karada
Soğuk evler, soğuk odalar, insanlar, kalpler
Bu şehre senin adını öğretmek gerek
Dokunulmaz insanlara, bağırıp çağırırlar
Korkar çekilir geri, özür diler gidersin
Bazen efendiliğin yetmez yettirirsin
Bu şehir senin adınla ağlamalı!
Gözlerindeki tek yaşa kurban olurum
Tek damla akacak kanına kelleler uçururum
Ağır gelmesin sözlerim tarih'e cihan'a!
Ben Fatih değil Engin'in oğluyum!
Bu şehir seni bilmezse ağlatırım
Onca göz, onca yüz kalmaz cihanda
Yalvartır, bayıltır, vurur, kıyarım
Bu şehir seni bilip önünde eğilmeli!
Gözlerindeki aşk dolu bakışa teslimim
Ne yaptın bana meleğin gafil avcısı
Kur'an yüzü suyu hürmetine
Bu şehir sensiz kalmasın gel!
Vardır elbet karşı çıkan her an
Yıkmayalım tahtımızı gönüllerdeki
Vermeyelim ellere ellerimizi vermeyelim kimseye sevgimizi
Bu şehir sana doymalı! Adını ezberleyip anmalı!
Dudaklarının nemi'nde yüzerim okyanus misâli
Baktıkça gözlerin deryada yeşiline
Kurban olurum senin mütevazi gülüşüne
Yaktın beni aşkınla bu şehir yansın!
Kayıp oldu kalpleri düşmanların
Korktular belli ki sözlerimden
Soyadım gibi Mert olsanıza ey namertler
Bu şehirdekiler sana yalvarmalı!
Ağlasın sevmeyenler günahkar sevgiler
Seni sevdiğim gibi sevmiyorum kimseyi
Korkma sevgilim bırak kendini bana
Bu şehir senin önünde eğilmeli!
Bu şehir yıkılmalı artık ne farkeder ki sensiz
Güzellik nedir ki Allah'tan ödünç aldık
Veriyoruz yavaş yavaş solmaya yüz tutmuş çiçek gibi
Bu şehir sana yalvarmalı ayağının tozunu öpmeli!
Kurban olsun sana cennetteki güller
Kayıp ol benim gibi kahve gözlerimde
Baktığında derinlere in namertler solsun
Bu şehir senin gözlerine feda olsun!
Askerleri beş para etmez nedir bu zayıflık
Tek yumrukta yıkılan asker asker midir?
Hiç biri benim kadar Mert değil sevdiğim
Bu şehir sana gözyaşı dökmeli!
Uzun saçlarına dalga olmalı rüzgarı
Bakınca güneşi parlatmalı gözlerini
Ben sana doyamadan alırsa toprak beni
Bu şehir yıkılmadan gel sevgilim!
Ben korkarım ağlarım gecelerde
Sensin benim nefesim sensiz alınmaz ki neşe
İyi ki buldum seni yaralı kuş misali
Bu şehir seni özleyip pişman olmalı!
Satırlarım kayar ellerimden
korkarım ne derim ben
Gözlerim ağlar seni ister bedenim
Bu şehir sensiz yapamıyor gel!
Sana aşık oldum ben güllerin prensesi
Nereden çıkmış efendilik Fatih'lik bana
Ben normal biriyim herkes gibi
Ama bu şehir ikimizin olsun Sevgilim...
Kayıt Tarihi : 24.12.2012 21:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhammet Mert](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/24/sevgilim-448.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!