Böyle itinasız saatlerde, bazen iner kalbime aşk
Dillere tünemiş ganimet-i peşkeş
Sanki ufkumda hicap, perdeler dökülür zamanıma
Ben ya bereketsiz aşkların mahzenlerindeyim
Ya da sen hala böbürtünün esaretindesin
Kaybolmaya an kalmış,
Bak kenef hislerin arasında el uzatıyorum saçlarına
Işıl ışıl o gözlerine dikta mecalim yok ki
Ne çıtlatayım, ne yazayım hangi söze inancın
Şevki gözlerimde an be an bedhah
Oysa zaman caymayacak ardından fikrimi
Nefesin hala ince bir melodi kulaklarıma
Hatta dudaklarının tadı bile mahrum gözlerimde
Sen…!
Bu güne çıplak şehirde, bu gizemli sırra
Cüretkar sevgin ile sadık kalır mısın?
Olmaz ya, farz et;
Gidiyorsun, bende bir an
Olmaz ya, farz et;
Gizemli tapınaklar, efsunkâr haneler
Mucizevî duvaklıklar
Dahası bâlâ topuklarla yaslanmamışken divanıma
Destansı şiirler yazmadım mı senin bahtına?
Olmaz ya, farz et;
Hiç düşünmedin mi? Gelmedim mi hiç düşlerine?
İstisna ya kalbinin haznelerinde hiç atmadım mi?
Irmaklara serpilmiş coşkuyla hiç tatmadın mı?
Halbuki görsen
Avuçlarım göklerde güvercin, dualarla kanatlandım
Kaldır başını da seyret arşı alayı
Göğsümde dalga dalga adın!
Ey Şiir Ülkesi’nin ilham melâikesi..!
Yoksa sen, benim hiçbir şeyim de mi olmadın?
En mutemet umutsuz duvarlar arkasında
Bir daha hiç görünmeyecek üzere saklanıyor musun?
Unutma karşına yine ben çıkacağım
Zannetme ki;
Aşılmayacak gözlerine yenik düşeceğim
Yine bir sonbahar yağmuru gibi düşeceğim saçlarına
Sahra çölleri gibi zindanlarda bekleyeceğim seni
Kıskansın yeşil ovalar çoraklığımı
Kıskansın peş peşe koşan yıldızlar
Sık sıkı saracağım böbürtünü fikrimde
Kurtulmaya görsün kalbimin ücra köşelerinde
Yoksa unuttun mu uğruna yazdıklarımı
Daha kalemimin ucu kurumadı be
Daha..!
Sana inat, kalbine inat, gözlerine inat
Ellerine inat çivilere balyozladım gözlerimi
Kayıt Tarihi : 30.5.2003 21:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)