Nevbaharı düşlerken düştüğümüz hâle bak
Milletimin yarısı kinde rakipsiz bugün
Perişan bedenlerde göz yaşlı gönül kurak
Tefrikanın tanrısı dinde rakipsiz(!) bugün
İnsan darbe yedikçe müsbet için emekte
Ayak bastığı yerin altını özlemekte
Dikişe yer kalmadı umuda yama ekte
Girdaplı her yürekte kuyular dipsiz bugün
Sebep sevinç dese de mendil arayan yaşlar
Şahittir klavyeler gururu kırık tuşlar
Nerde eski dostluklar... sevgi dolu bakışlar
Kaşlar kurşun atıyor; kelam edepsiz bugün
Libas-ı aşk ararken hasletten üryan anlar
Ne bilsin haslet nedir kavga için yananlar
Nifaka yatak serip kâbusla uyananlar
Huzurdan yana fakir, hazdan nasipsiz bugün
Ar adap ahlak dersi konsa da okullara
Rağbet sözün kemine, kabasına, kallara
Aslansız bu vatanda gün doğmuş çakallara
İtler salıverilmiş, tasmasız, ipsiz bugün
O yüzden ilham bîtap, bercesteye bakan yok
O yüzden bir asırdır ismi öne çıkan yok
Edebî damar kuru, kafiyelerde kan yok
Aşk, sevgi, heyecan yok; kalem edipsiz bugün
Kim derse ki; "Yaşasın! Nihayet insanlar hür"
Hiç çekinme kalemim; ağız dolusu tükür!
Hür yok mu hiç? Var elbet; şeytan ve nefis özgür
Öfkenin sedası gür, sevgi sahipsiz bugün
Kayıt Tarihi : 5.3.2023 23:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!