yapışkan ışıklar parlıyordu üstünde
sallayıp elindeki deli raporunu
rüzgara doğru
reçetesine kazınmış
hüzün karalamalarıyla savruluyordu
sarıldı gökçe lalelere…
inatçı susku kuşlarını gördü
dallar arasında tünemiş
çarmıha gerilmiş renkler sallanıyordu yapraklarda
dumanlıydı
nehirlerinden akan yaslı su
yeni tutuşturulmuş ateşler içinde yanıyordu
dikenler arasından toplayıp
diz boyu papatya kokularını
gül kaçakçısı bir tekneye yüklerken deli
duyduğu kırık seslerde
arındı kan rengi
gölgesinden
sesini aralayıp adımlarının
tel tel ayrıldı yapışkanlığından
ateşböceklerinin kanatlarına doğru
çekilirken güneş
bıraktığı çığlıklarından kalan kan izlerinin
göğüs dolusu
akşam sefalarına koştu
bir susku bıraktı iki can birbirine
üşüyordu yıldızlar
barışın en işlek bulvarında
bulduğunda kendini
akasya tutkalları gibiydi
yerde serili
sür git ölümleri çatışıyordu renkli yazgılarının
...ve sedef doğumlara tanıklık etti
ışık...
boylanan yeşil yapraklarıyla yeniden
yayıldı evrene
sevgi heykelcikleri canlanıyordu
puslu belleğinin inadına…
(güncellenmiştir)
Reyhan SurKayıt Tarihi : 11.5.2004 16:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (1)