Seven ne yapmaz?
Ne yapmaz ki? Dünyanın tüm yükünü alır da sırtına, ufacık bir “of! ” bile çıkmaz ağzından. Sevdiğinin tüm zehrini, aşk şarabı diye içer kana kana.
Sever… Karşılıksız, düşünmeden, yüreğini sevdiğinin ayağının altına serecek kadar hem de. Yolları arşınlarken, şikâyet etmeyecek kadar sever. Ölüm kapıda beklerken, “ Seni her hücremle seviyorum” diyecek kadar…
Bir canını bine bölüp,sevgilinin saçının her teline bir tane takacak kadar sever. Telleri teker teker eline alıp, koklayarak öpecek kadar sever. Sever işte…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman