Sevdam, şehrim benim,
Hangi duraklara sığdıramadım seni.
İniltilerimle sevişmek mi oldun yine İstanbul?
Yağmur istiklal'de girdi her gece bedenime.
Şimdi daha soğuk geceler hüzünlenmelerime.
Şehrim benim hoş geldin.
Sevdam, alın sarhoşluğundaki rengi,
Kanlı surların en kahpesi,
En çok senin duvarlarına boğulurum,
Sularına yakarım bu gece ateşlerimi.
Bir hüzün bedenden içeri.
Şehrim benim, benden içeri.
Şehrim, trenlerin var senin.
Bedenimin süs olamadığı taş vagonların.
Bir çocuk sesinde de olsam,
Yağmur da yağsa,
Eski raylarına çıkmasam da,
Ben, sana yakışacağım bu gece.
Şehrim, hangi kalem uyur sende.
Hangi Ahmet uyudu da onlar uyuyacak bu gece.
Yağmur sana yağıyor bu gece.
Ahmet'leri ıslatmadan ben yağıyorum sana,
Yapışmadan boğazına.
Galata da uyuyorum. neden?
Merdivenlerin var, orda yoruluyorum,
Bir çocuk büyütüyorum İstanbul sana
İçinde yüceliyorum.
Sevdam sana geliyorum koşarak,
Yırtılmış paraşütlerini dikiyorum sonra.
Saatim yine sabaha beş var.
Ama sana sabah olmuyor İstanbul.
Elif KarışKayıt Tarihi : 28.4.2005 15:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)