Neyi anlatayım sana?
Görmüyor musun halimi?
Bakma öyle şaşkın şaşkın.
Tut elimi, yardım et.
Zirvesindeydim şu karşı ki yamacın,
düştüm aşağı.
Kolum bacağım kırıldı,
kaşım yarıldı,
kalbim parçalandı.
Üstüm başım battı, yozlaştım.
Gözyaşlarım toza karıştı.
İşte şimdi Afrikalı bir çocuk gibiyim.
Kederim kaderim olmuş, alın yazısı.
Çarkına tükürdüğüm dünya,
alacağın olsun, uyandırdın beni.
Keşke uyanmasaydım o rüyadan.
Yıllar, yıllar boyunca sürseydi.
Uyurken ölseydim, kabulümdü.
Gocunmazdım, eşe dosta kızmazdım.
O kayanın üzerinde öylece kalsaydım.
Bana bakıp gülüyordun, kapındaydım.
Güldüğünü görüp bende gülüyordum.
Rüyadaydım; farkındaydım,
ama mutluydum.
Kahverengi bir bluz vardı üzerinde.
Gökkuşağı gözlerin o gün kahveydi.
Bin çiçeğin güzelliği gözlerindeydi.
Bütün kuşların sesini duyardım, sen konuşunca.
İki kaşının arasında en büyük nehirler akardı.
Saçlarının kokusunda uyurdu çocuklar.
Ellerin, yeryüzü ısıtan güneş gibi sıcacıktı ve beyaz.
Güldüğünde, içimden yeni bir ben doğuyormuş gibi olurdum.
Çünkü kalbim, heyecanımı tek başına kaldıramazdı.
Seni sevmeyi bu küçük kalple başaramazdım.
Tanrım, kalbimi biraz daha büyük yaratsaydın.
İçime sığdıramıyorum bunca aşkı.
Kayıt Tarihi : 8.10.2020 23:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!