Külrengi bahar bu yıl..Cemreler havayla suyla hasbel kader kavustular.Toprak biçare belemekte cemresini..Ondan suskun ve soguk,biraz da kıskançlık var.Hacıbabalar mai göğü,sazanlar bulanık dereleri purneseye bogarken,fıskiramadı filizleri toprağın.Tomurcuklar şehevi püryan açilamadı dallarda.Yine de memnundu halinden,ne kalmıştı ki ,şuncası 3-5 gün geçerdi elbet.
Çırpı, ince, hafif kalın,tombul bacaklar da külotlu coraplar kosmaya başlayacaktı okulun bahçesinde belki yakalıklardan birer dugmede faili mechul kopacak tümseklikler bir görünüp bir kaybolacaktı gögüs kafeslerinde.Alâ...gözler de ki kaçgin bakısları süzebilecekti doyasıya.
Geçen yılları geldi aklına.Terledi birden sarsıldı,kızardı yüzü., bayılayazdı az kalsın.O çırpı bacaklı afet bir yanda bir yanda Kadriye teyze..
Okul giriş kapısının sağ ve sol kenarlıklarına konulmuş mermerlerden sırt üstü,oturur lakin sıkça yüzüstü yeniyetmesini sürterek soluk soluğa yukarı aşağı kayışlarını hatırladı.Her teneffüsün son 5 dakikasını böyle bitirir sonra girerdi derse.Kasıkları narladı,korlandı kıpraştı ...Yine müthiş utandı...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta