Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Devamını Oku
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
doğrudur üstadım sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır gerçek sevdalar yaşanır çünkü. Ve tıpkı türkülerimiz şiirinde 'altlarında imza yok ama içlerinde yürek var' dediğiniz gibi sevda da başlı başına yürektir kitaplarda ne arasın yaşayan insanlardadır o.
doğrudur üstadım sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır gerçek sevdalar yaşanır çünkü. Ve tıpkı türkülerimiz şiirinde 'altlarında imza yok ama içlerinde yürek var' dediğiniz gibi sevda da başlı başına yürektir kitaplarda ne arasın yaşayan insanlardadır o.
şiirin tamamını niye okuyamıyorum anlamadım yardıcı olursanız sevinirim
bence de:)))
'İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgar bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.
Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtulalım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan bir uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar. '
.......
İNSAN YÜREĞİ bir ağaç olsa...Bu ağacın bir tek meyvesi olsa..sanırırm bu şiir gibi kokardı..
Kutluyorum üstadı..Türk Şiir Külliyatı'na böyle güzel bir şiiri armağan bıraktığı için..
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş
Yani, insanlık çok mübalağa sanatını kullanıyor...
Bin mumluk lamba ışığında ne kadarda aydınlıktayız, kitaplara göre...
Ama gerçek hayatta ve sevgide ve onu göstermekte
çok cimriyiz...
Ben cevaben şöyle yazdım mezar taşına.
İnşallah, okurlar.Hürmeten o ak saçına.
Ahhh üstad. Ahhhhh!
Kabrinde bile güldürdüler değilmi seni? .
At gözlükleriyle bakıp yazdıklarına,
Çamurla sıvayıp o ak kefeni...
Hani az daha utanmasalar.
Çıkarıp kabrinden, yüzecekler derini...
Üstat! Sen Naimi'sin.
Biz, Nesimi olsakta uğruna.
Söz ettirsekte fikirlerine,
Söz ettirtmeyiz,sanatın Şuuruna.
Sen yak dediysen. Kitapları yakmalı.
Çünkü sen aşk adamıydın.
Sen İnsanları sevmekten değil;
Onlara sevdayı anlatamamaktan yıldın.
Boşver. Anlayan anladı söylediğini.
Yak demekle aslında,boşver dediğini.
Kim? Hangi aşkı kitaplara göre yaşamış?
Kim ise o; Aslında aşkı bilmeden yaşamış.
Kim? Bal gibi demiş havyara,ilk tattığında?
Kim derin bir ohh çekmiş? ilk, nefesinde tütünden.
Bakmadan aynaya sana söz eden:
Gercekte şüphe edip kendi sütünden,
Korkandır aslında kendi höt ünden.
Ruhun Şad Olsun.
Nur içinde yat......
Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtulalım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan bir uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
günün şiirini alkışlıyorum....söyleyeceğini söylemiş usta...bize ne düşer....okumak ve bir tatlı tebessümle vay gidi ömrüm demek düşer gibi gibi....
Ben üstadın en çok bu şiirini severim.
Türküler Dolusu
Kirazın derisinin altında kiraz
Narın içinde nar
Benim yüreğimde boylu boyunca
Memleketim var
Canıma ciğerime dek işlemiş
Canıma ciğerime
Sapına kadar.
Elma dalından uzağa düşmez
Ne yana gitsem nafile.
Memleketin hali gözümden gitmez
Binbir yerimden bağlanmışım
Bundan ötesine aklım ermez.
Yerliyim yerli olmasına
İlmik ilmik, damar damar
Yerliyim.
Bir dilim Trabzon peyniri
Bir avuç tiftik
Bir çimdik çavdar
Bir tutam şile bezi gibi
Dişimden tırnağıma kadar
Ressamım.
Yurdumun taşından toprağından sürüp gelir nakışlarım
Taşıma toprağıma toz konduranın
Alnını karışlarım.
Şairim şair olmasına
Canım kurban şiirin gerçeğine hasına
İçerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum
Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter
Eğri büğrü, kör topal kabulüm
Şairim
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası
Ayak seslerinden tanırım
Ne zaman bir köy türküsü duysam
Şairliğimden utanırım
Şairim
Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde bulmuşum
Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim
Onlarla ağlamış, onlarla gülmüşüm.
Hey hey, yine de hey hey
Salınsın türküler bir uçtan bir uca
Evelallah hepsinde varım
Onlar kadar sahici
Onlar kadar gerçek
İnsancasına, erkekçesine
'Bana bir bardak su' dercesine
Bir türkü söylemeden gidersem yanarım.
Ah bu türküler
Türkülerimiz
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
Ah bu türküler,
Köy türküleri
Dilimizin tuzu biberi
Memleket ahvalini onlardan sor
Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen'i
Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni...
Ben türkülerden aldım haberi.
Ah bu türküler, köy türküleri
Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak
Hilesiz hurdasız, çırılçıplak
Dişisi dişi, erkeği erkek
Kaşı kaş, gözü göz, yarası yara
Bıçağı bıçak.
Ah bu türküler, köy türküleri
Karanlık kuyularda açılmış çiçekler gibi
Kiminin reyhasından geçilmez
Kimi zehir, kimi zemberek gibi.
Ah bu türküler, köy türküleri
Olgun bir karpuz gibi yarılır içim
Kan damlar ucundan, mürekkep değil
İşte söz, işte ses, işte biçim:
'Uzun kavak gıcım gıcım gıcılar'
İliklerine kadar işlemiş sızı
Artık iflah olmaz kavak ağacı
Bu türkünün yüreğinde sancı var.
Ah bu türküler, köy türküleri
Ne düzeni belli, ne yazanı
Altlarında imza yok ama
İçlerinde yürek var
Cennet misali sevişen
Cehennemler gibi dövüşen
Bir çocuk gibi gülüp
Mağaralar gibi inleyen
Nasıl unutur nasıl
Ömründe bir kez olsun
Halk türküsü dinleyen...
Bedri Rahmi Eyuboğlu
Yek ghesse biş nist gam-i aşk vin acep
kez her zeben ki mişenavam namükerrer est.
Bir hikayeden fazla değil aşkın gamı ama
kimden dinliyorsam sanki duymamış gibiyim
Hafız-ı Şirazı (13 asır)
Çvri Farsçadan: bd
Bu şiir ile ilgili 54 tane yorum bulunmakta