Sevda Mabedi Şiiri - Selahattin Yetgin

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Sevda Mabedi

Denizler ülkesinin gizemli, mağrur prensesi
Gülen güneşlere yürümelerin sonuçlandığında
Sevdanın yelkenlerini çek, dayan fırtınalara
Sevgimin limanlarına gir, demir at yüreğime.

Aynı dili konuşamasak da, aynı duygular için nefes almıyormuyuz gizemin kızı? Ve o yürekle yürümüyormuyuz bilinmezliklere? Gecelerin sonsuz ışık huzmelerinde kaypak ve rezil ışıklar yansır gözlerine. Gecenin gözlerine baktığımda senin denizlerinde yüzebilmek ne güzel. Tıpkı suskun bir ilâhiyi dinler gibi.
Beklenen bir çağrıdır belki mutluluk. Yüreğin kendini koyvermesidir dalgalara. Kimi de yorumsuz bir müziktir, güftesini bekleyen. Gözü bağlı bir çocuğun en çok gitmek istediği yerlerdir parklar. Mutlulukların en yücesini, en mükemmelini yaşar bir balona dokununca. Kâğıt helvaların unutulmaz lezzeti burar dilini ve tutkulu bir salıncakta sallanırken güler gözlerinin içi.
Uzaktaki yıldızlara el sallamak varken, bedeninin arzularıyla delişmen bir maskeyle dolaşıyorsun kalabalıklarda. Seçtiğin bütün yıldızların parlamamasına kızıyor, hiddetle sövüyorsun ellerini gökyüzüne açarak. Taşıdığın yürek parklardan çıkmıyor, uçurtmasına sıkı sıkıya sarılan bir çocuk gibi umutlarını uçuruyor.
Gözlerinin dupduru göllerinde yüzmek benim için mutlulukların en güzeli. Ağlayan bir resim gibi yıllardır gönül köşkümdeki yerini yitirmezsin. Ara sıra gözlerimin mabetlerine dalman, suskun bir ilâhiye kapılman, fırtınaları kesilen bu limana korkak bakışlarla girmeye çalışman bile köpüklendirir denizlerimi ve dalgalarımla seni gizleyecek bakir kayalıklar ararım.
Düşün ki, gözlerinde küçücük bir yelkenli ve büyük adalar, yontu arıyorsun bedenini okşayacak. Göz pınarlarından dökülen yaşları kimseye göstermiyor, gizemli kahkahalarınla gül bahçelerinde özgürce dolaşıyorsun. Gözlerinin derinliklerine inebilecek bir dalgıç bekliyor, yüreğinin derinliklerinde yatan incilerine gün ışıltılarını haram ediyorsun.
Yüreğimin kalıplarını ben de defalarca kırıp attım gizemin kızı. Sevdalara her yürüyüşümde dostluk maskesiyle dolaşan zavallılaşmış, yalnızlığın yoldaşlarını gördüm. İçimin çağlayanları ezgili bir türküde köpürdü, sevdalarımı paylaştım ve derin kuyulara atıldım, fırtına tepelerinde yağmur diledim.
Geride bıraktıklarım, ismini takvimlerden koparıp koparıp attıklarım, acısını çeke çeke nefrete durduklarım birer birer limanımdan gelip geçtiler anlayacağın. Suskun hallerimin kırılgan notalarından nice müzikler çıkarırsın, istersen. Gözlerinin derinliklerine inmeye sevdalı bir çoban yıldızı olurum dilersen. Gökteki yıldızlar kaymaya devam ediyor ve benim çoban yıldızım gururla asırlardır yerinde duruyor.
Bir bahçe derledim sana. Güller ektim toprağına. Sürgünlerden döndüm ve sevmelere durdum yeniden. Direncimin zirvelerinde seni yıldızlara ekeceğim. Binlerce dizeden, binlerce sözcükten sevişmelere duracağım. Senin tuvaline ölümsüz eserler yapıp, gönlünün fırtınalarına meydan okuyacağım.

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 27.7.2005 14:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlkay Manış
    İlkay Manış

    Beklenen bir çağrıdır belki mutluluk. Yüreğin kendini koyvermesidir dalgalara. Kimi de yorumsuz bir müziktir, güftesini bekleyen. Gözü bağlı bir çocuğun en çok gitmek istediği yerlerdir parklar.
    Güzeldi. Şiirin tamamında farklı bir düşünüşle karşılaşıyor insan.

    Cevap Yaz
  • Ferhat Uysal
    Ferhat Uysal

    Bir bahçe derledim sana. Güller ektim toprağına. Sürgünlerden döndüm ve sevmelere durdum yeniden. Direncimin zirvelerinde seni yıldızlara ekeceğim. Binlerce dizeden, binlerce sözcükten sevişmelere duracağım. Senin tuvaline ölümsüz eserler yapıp, gönlünün fırtınalarına meydan okuyacağım.
    Sevdan hep yüce, yazıların hep böyle güzel kalsın dost.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Selahattin Yetgin