dün senin gecene rastladım
başımda laciverdin yılkısı
yıldızlar ihtiyar suretleriyle
yer açarken aralarında
benden bana kalana...
parıldayan her kıpırtıyla aktı kanım
laciverdin koyu hummalı umarsızlığına
benden bana kalan
gizli bir infilaktı
senin kendini yok edişinde
arayıp bulamadığım...
üzerime toprak yerine sensizliği örtsünler istiyorum
üşüyen gözpınarlarım yeryüzüne değmesin diye
erdemli ilkyazlarda
saf ve şımarık ağaçların bozulmasın forsu
ben hariç evrenin hiçbir zerresi tatmasın
bu zehir zıkkım mağlup acıyı
arı duru bir rüzgarla bir varmış bir yokmuşlarda
yayılsın çılgınlığı yalnızlık aşkımın
bütün uzaklıklara bile uzak uykusu yarım bir bahçede
içli sedasızlığıyım serçelerin
sahip çıkarak bir başıma
yarım yaşanmış sabahların ertesi günlerine
çünkü sessizlik menevişidir zamanı uğultulu sancılarla aşmanın
sayısı unutulmuş ipek tenli bir derinliği tadarken düşlerim
ertesi günlerin sessizliğinin hatırına olsun konuşacağım ey sevgili
bozulsun bu uğraksız büyü
günlük hayatın şaşaasında unut ellerimin zifiri utancını
zamanın en işlek yontusuysa sıradan ölüm
ben sensizliğimle öleyim
üzerime toprak yerine sensizliği örtsünler istiyorum
sonsuz ve sınırsız güzelliğin hariç
hiçbir kesite sıkışmasın bedenim
Kayıt Tarihi : 2.9.2011 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!