Çok biliyorsun…
Ama bak; terk edemiyorsun hak bildiğin yolda ten kafesini.
Bu aralar sessizlik kulesinde bir rahip gibisin,
Kendi cesedinin akıbetini soruyorsun karakuşlardan;
Sağ gözünü oyarsa kuşlar cennete gideceksin,
Sol yanını seçerse et yiyiciler yandın ki ne yanmak!
Ateşle imtihan olmaz, ateşle yıkanırsın ancak…
Sanma ki susuyorsun…
Hapsolduğun sessizlik kulesi bile sessiz değil bu ara.
Hapsolduğun umutsuzluklar bile çare olmaz sana.
Nasılsa olmaz dedin ya…
Dediğinden beri, dediğin gibi olmaz bu sevda.
Kavuran bir yaz; yer gök yanmakta.
Yorgunsun belki, yolun sessizlik kulesine doğru uzanmakta,
Ferah bulamaz yüreğin, ateş düşmüşken düşlerinin ortasına.
Yürümek lazım yürümek; ardında bıraktığın yolları unutana dek
Sessizlik kulesinde bir deli, anlayana bir velisin sen…
Yazın kabahati yok ki yanmaya meylin ezelden.
Sen sevdiğin her gözde bir sessizlik kulesi ararken,
Çölleşen yine sensin sadece sen.
Bir çift göz bir tek yürek değil mi sevda boş ver gitsin.
Bırak gelecekse sessizlik ardından gelsin…
Kuşlar geliyor bak; cennet kuşları!
Sağ gözünün içine sokulacak bir gaga için neler vermezdin…
Çok biliyormuş gibi çok susuyorsun…
Bu aralar sessizlik kulesinde bir rahip gibisin…
Kayıt Tarihi : 13.8.2010 01:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne çok yazmak isterdim ama ne kalem yüz verdi bana ne de kağıt... Eğer tüm bu yazılanlar yüreğin z raporuysa (esnaf olanlar iyi bilir) ben her harf için alınacak her raporda eksilmiş olarak kaydedildim bu günlerde... Oysa bu kadar çok kirlenip bu kadar az arınırken yazamamaktan daha anlaşılır ne olabilirdi ki... Çünkü gönülden yazmak yani şair olmadan yani herkes gibi içinden geleni yazmak temiz gönüllülerin işiydi… Ne kadar kirlenmiş olsam da yine de seslenmek isterdim her söz her dizeyle: Ellerimden kayıp gidiyor hayat, elimde değil! Diyen bir çığlık atmak isterdim. Hiç bitmeyecek şeyler düşledim. Her yol ayrımında bitmeyecek acılar bitmeyecek belkiler biriktireceğimi bilmeden. Şimdi gün gece olsa gece gün olsa ne fark eder ki her sözü yarım olana.. Neyse ki Bir Bilen Bir Usta Kalem (Nazan Bekiroğlu) bir köşe yazısıyla dokundu yüreğime Sessizlik Kulesi onun yazdığı onun gezdiği bir hikayenin bende bıraktığı izdir. Okumak isteyen dostlar araştırıp okuyabilir. Bu demde söyleyecek onca şeyin içinde bir susma girişimi daha ‘sessizlik kulesi’ armağan olsun kimselerin konuşamadığı yanlarıma...
![Coşkun Akarsu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/13/sessizlik-kulesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!