bütün nalbantları, arzuhalcileri
ve pazarcıları kasabanın çilingirleri
ömürlerine emek adamıştır kendilerince
zamanın ruhunu yakalamıştır hepsi
göz göze gelince anlarız bunu, hemen anlarız
açlığı, tokluğu anlarız elbet
hasır iskemlede çayları içerken anlarız
tarihin aynası dökülür hint ipeği yazgılardan
uyumsuz kafiyeler gibi eski resimler şimdi
bir köprünün korkuluğuna yaslanıp ta
yanılgıları çoğaltır mağara kuytuluğu usulca
bütün tül perdeleri evlerin, şapkalar ve votka şişeleri
mütareke zamanlarında savaş sonralarının
alır bizi uzaklara götürür
nice köklü bahaneler gibi derinden
serhat türküleri söyler sonra sevincimiz
belki kış gelir yaz ortasında üşürüz birden
efil efil rüzgarlar savrulur usulca
yağmurlu akşamların ardından savrulur
erişimsiz mesafeler hasretliği köpürtür de köpürtür
buğday tarlalarına ak bulutlar dolar ansızın
dünyanın en eski medeniyetinde belki, sabırsız
eski zaman şarkıları söylenir uluorta
çarşambalar gelir çoğalırız birden aralıksız
yitik bir curcunanın ortasında uçuşurken umutlar
herkesin bencil ölümü kendisinindir
taç yaprakları, apoletleri çiçeklerin kendisinin
ve alabildiğine bir doğa
ve sığırcıklar bütün kuşlar kadar özgürdür işte
sesime yapışan şimdilerde sanki gülün nefesi
sessizliğin sesi bu içimdeki, sessizliğin sesi
istanbul; 21.02.2021
Zeki TüyenKayıt Tarihi : 28.2.2021 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşkları yapınca vatan Âşık olmuş vatandaşı.
Seven arayınca civan, Sevilen dolmuş yoldaşı
Meşkleri yapmışlar vatan Dil'ler olmuş vatandaşı.
Çıktık bir yola, yolumuz edebiyat...
Edebiyatın bir dalında açmak için çiçek.;
Şair olduk, ilhamımız yol "bal" naat...
Arıların kovanlarında dolmak için petek...!
Sizi de aramızda beraber görmekten gurur duyduk
Tebrik ederim sn Zeki TÜYEN üstat
Saygılar sunarım...esen kalınız her daim.
TÜM YORUMLAR (1)