göğüs ağrısı başlar zeminin
sabit bilinenler uçuşur
dayanaklar yıkılır
tebessümü donar sığ hazların
ya sonra diyenlerin ömürlük kaygıları
anın eşiğinde tuz buz olur
öncelikler sona kalır
ertelenenler öne gelir
altı üstüne gelir kalbin
kalbin zelzelesini haber verir
ve kalbin zelzeleye tutulurken…
servetlerine yaslanıp
Allah'ın ve elçisi'nin hatırını yok sayanların
yüzündeki eriyişi görüp de içi acımış olabilir
itibarlarını kalıcı sanıp
Allah'ın sözüne başkaldıranların
günden güne tükenişine baka kalıp da
kederlense de yeridir
kalbinin deprem haberi diye
göğsüne koyulduğunu bilir elçi
duyar kalbin sessiz deprenişlerini
herkesten çok duyar
geceyi ayağa kaldırır bu yüzden
sessizliğin nabzını tutar
tebessüm etmiştir elçi
Allah'ın haberini duyururken
o an fırtınaya tutulur hayaller
nefesler yarım kalır, kesilir
yüzü çizilir huzurun
eteği tutuşur ümitlerin
sevdanın avuçları kanar
yine de tebessüm etmesi daha yakışık alır
başkalarını ölesiye korkutan ölümlerin sonuna
müjde ekleyene tebessüm yakışır
başkalarını titreten, yerle bir eden
her an yakıp yıkan, kavuran tükenişlerin arasından
yok oluşların yırtığından
sonsuzluğun ışığını keşfedenin gözlerine gülücük yakışır
belli ki Allah'ın elçisi insana gurbetini hatırlatıyor
zaman fırtınalarının başlattığı tükenişten söz açıyor
Allah, kalbimizi bu dünyadan almadan
dünyayı kalbimizden alsın diye duaya duruyor
her birimizi, kıyametin bile yıkamayacağı
bir kıyam sütunu etmek için çabalıyor
sesini duyurmak için
hiç usanmadan dudağına taşırır kalbini
o mahcup tebessüm,
belli ki sadece onun dudağında kalır
onun dudağından yayılır
susmayı öğreten söz gibi
yalnızlığı sevdiren kardelen gibi
o titrek gönüllerin elçisi
redfer
Kayıt Tarihi : 23.11.2024 00:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!