Sessiz tanık Şiiri - Mahmut Yorğundağ

Mahmut Yorğundağ
14

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sessiz tanık

Sessiz bir oda, karanlık basmış,
Bir gölge belirir, ağır adımlarla,
Duvarlarda yankılanan fısıltılar,
Geçmişin hayaletleri dolaşır durmadan.

Bir sandalye, yıpranmış ve eski,
Üzerinde bir adam, yüzü gölgede,
Gözlerinde acının derin izleri,
Kayıp bir hayatın sessiz tanığı.

Konuşur, dudaklarından dökülen kelimeler,
Ağır, hüzünlü, yankılanır odada,
“Bir zamanlar,” der, “umut doluydu kalbim,
Şimdi ise boşluk ve karanlık.”

Bir pencereden bakar, dışarıda yağmur,
Sanki gökyüzü de ağlar onunla birlikte,
Bir zamanlar sevdiklerinin sesi,
Şimdi rüzgarın uğultusunda kaybolmuş.

Bir an gelir, hatıralar canlanır,
Gözleri nemlenir, kalbi sıkışır,
“Kayıp giden yıllar,” der,
“Hayatın acımasız yüzü, yalnızlık.”

Karanlık çöker daha da derin,
Adamın sesi titrer, kısık ve hüzünlü,
“Geri dönmez gençlik, geçen yıllar,
Her şey bir hatıra, tozlu raflarda.”

Ve sonra, sessizlik,
Gölge kaybolur, oda yine yalnız,
Bir hikaye daha biter,
Hayatın dramında, unutulmaz bir sahne.

Mahmut Yorğundağ
Kayıt Tarihi : 31.7.2024 14:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir zamanlar, büyük bir şehrin kenar mahallelerinden birinde, yaşlı bir adam yaşardı. İsmi Hakkı olan bu adam, gençliğinde çok şey yaşamış, büyük sevinçler ve derin acılar görmüştü. Zamanla çevresindeki insanlar, dostları ve ailesi birer birer hayatlarından uzaklaştı, kimileri göç etti, kimileri de hayatını kaybetti. Hakkı, artık yalnız bir hayat sürüyordu. Bir gün, yağmurlu bir akşamüstü, Hakkı'nın aklına eski günler düştü. Oturduğu sandalyede, pencerenin önünde saatlerce dışarıyı izledi. Yağmur damlaları camda süzülürken, Hakkı'nın zihninde geçmişin hatıraları canlanmaya başladı. Gençliğinde sevdiği kadını, çocukluk arkadaşlarını, birlikte çalıştığı insanları düşündü. Yaşadığı zorluklar, başarılar ve kayıplar birer birer gözünün önünden geçti. Her hatıra, yüreğinde bir iz bıraktı. Hakkı, birden konuşmaya başladı, sanki karşısında bir dinleyici varmış gibi. Hayatının dönüm noktalarını, sevinçlerini ve hayal kırıklıklarını anlatıyordu. İçindeki duyguların ağırlığı, sesine yansıyordu. Her kelime, yılların birikmiş acısını taşıyordu. Zaman geçtikçe, Hakkı'nın sesi titremeye başladı. Gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. "Geri dönmez gençlik," dedi kendi kendine. "Her şey bir hatıra, tozlu raflarda." Sonunda sessizlik çöktü odaya. Hakkı, geçmişle yüzleşmiş, duygularını dökmüş, biraz olsun hafiflemişti. Gölgesi duvarda kaybolurken, oda yine yalnız kaldı. Hakkı, bir hikayenin daha sonuna gelmişti. .

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!