Sessiz Gemide Bir İnsan

Abdullah Bedeloğlu
564

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sessiz Gemide Bir İnsan

SESSİZ GEMİDE BİR İNSAN
Nas! Bitmiyor fakir eden ayrıştıran nifak şerri
Fesat zehri kirletiyor kalpleri, mabedi, feri.

Emelimi yaşatacak bir yer bırak dünyamızda
Neresidir göster bize, götür yaşat mihrabında.

Sürmesin zulümlü hal, ulaştır refahlı felâha.
Arşa açılıp gireyim koynuna çıkmadan sabaha.

Aynı bakış, aynı emelde mutlulukla ilk safta
Cennet kapısından geçip konsak, kansak o vuslata.

Gel kapatalım, hicranlı, matemli hayat devrini.
Kalmasın arkanda elemli sevgili, ver elini.

Ne zaman bitecek bu çile, nafile bekleyişler?
Boş yere bakmasın ufka nemli gözler, şifa gönder.

Sevilmiş, seven memnun kalsın kıbleden, doğru yoldan.
Bilinmeze gitmesin sevdamız artık bu limandan.

Yıllarca yolcusuz gibi sessiz gemi sefer etti.
Dönmedi kimse geri, bu hal hüzünle sürüp gitti.

Dağılmadı başlardan gizemli düşmanlığın sisi.
Bir devri boğamadı mı yoksa o şairin sesi?

İmanın yangını duman duman dağların başında
Bir benim değil cümle âlemin, insanın bağrında

Bak, Kırmızı Başlıklı Kızı, ninesini kurt yemiş.
Gör, kurt avı o gün başlamış, bugüne kadar gelmiş.

Bir yanda Drakula, Kurt Adam, Asena Cadısı avı,
Ümmete tuzak kurarlar, nedeni uygarlık savı.

Bu şehir girdap gülüm, girdapta, âlem yaşar elem.
Mihrabıma simsiyah tüller düşmüş bitmiyor matem.
Abdullah Bedeloğlu

DİPNOTLAR:
Sis: Tevfik Fikret’e ve Onun sis şiirine sesleniştir.
Bir devri boğmak: Yahya Kemal Beyatlı’ya göre Tevfik Fikret Osmanlı Devrini boğan ortadan kaldıran şairdir. Bir devri boğamadı mı şair derken cumhuriyet değerlerinin öğretilemediği kişilerin hala olduğu belirtilmektedir.
Aynı bakış, aynı emel: Tevfik Fikret: “Modern eğitim ve fen ile, zorunlu eğitimle herkesin aydınlanması ulusu kurtuluşa götürecektir.” diye düşünür. Bu bağlamda ben de 12 yıllık kesintisiz eğitimi savunanlar da aynı emel ve bakışta buluşuyoruz.
Sessiz Gemi: Batı’ya göç eden Osmanlı Aydınları kastedilmiştir. İçinde bulunduğumuz medeniyetin hala can çekişmesi belirtilmiştir. Sessiz Gemi, tabut ile karıştırılmadan okunursa sorun kalmaz. Vurgulanan ölüm kişilerin ölümü değil medeniyetin ölümüdür. Kişilerin göçü vardır, ölümü yoktur. Onlar gittikleri yerden memnundur çünkü orada zirve medeniyetinin dinamiğidirler. Terk ettikleri yerde kısır döngü gidilen yerdeki medeniyeti taklitçilik vardır.
İmanın yangını: Din, İslam ve ümmetin, Türklerin geri kalmışlığı
Ümmetçi kapanı: Müslümanları, Türkleri düşman olarak görme ve gösterme, avlama sanatları
Mihrap: Eş, kadın, İslam, Kabe, Kıble, ümmet

Abdullah Bedeloğlu
Kayıt Tarihi : 25.4.2012 01:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


SESSİZ GEMİDE BİR İNSAN Ey Nas! Bitmiyor bu ayrılık, nifak şerri Sen elemli zehir kirletme her yeri Emelimi yaşatacak bir yer bırak dünyada Neresidir göster bana, beni de götür oraya Sürüp gitmesin bu hal, ulaştır bizi salaha, felaha. Göğe açılıp girelim, zaferin koynuna çıkmadan sabaha. Aynı bakış, aynı emelde cennet kapısından geçip ilk safta Hak güneşinin parlattığı bir ülkede kansak vuslata. Gel kapat, hicranlı, matemli hayat devrini. Kalmasın geride elemli sevgili. Ne zaman bitecek bu nafile bekleyişler? Boş yere bakmasın ufka nemli gözler. Sevilmiş, seven memnun kalsın kıbleden. Bilinmeze gitmesin artık kimse bu limandan. Yolcusu yok gibi sessiz gemiler sürekli sefer etti. Dönmedi geriye kimse, bu hal senelerce sürüp gitti. Dağılmadı başlardan fikir sisi. Bir devri boğamadı mı yoksa şairin sesi? Bir yanda Drakula, Kurt Adam, Asena Cadısı avı, Ümmetçi kapanı yakalar, yıkar, ganimet yapar. Bu şehir girdap gülüm, girdapta ölüm. Mihrabıma simsiyah tüller düşmüş bitmiyor matem. Abdullah Bedeloğlu

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdullah Bedeloğlu