sessiz dünyaların acı çeken mahkumları sarmışlar etrafımı
bir çıkış,bir çare,bir umut peşinde hayat süren milyonlar
inanmak nedir,güvenmek nedir,
unutmuşuz hep birlikte
kötü zamanların lanet olası pis büyüsü sarmış insanlığı
zengin fakirin halinden anlamaz olmuş
eski babacan yürekler
yerlerini garip leş kargalarına bırakmışlar
mağara adamları sarmış dörtbir yanı
acınası garipliklerini şiddetle örtmeye kalkmışlar
mafya bozuntusu serseriler türemiş
insana zarar vermeyi marifet sayan
belinde silah olduğu müddetçe konuşabilen,konuşan..
ve,
hapis olmuş insanlık adeta kendi dört duvarına
herkes sinmiş,korkmuş
bela getiren bir sürü pislikten
ses vermez olmuş insanlık
şöyle bir ohh çekerek derinden..
şiddet,bela ve vurdumduymazlık esir almış her bir yanı
testere dahi marangoz atelyesinden çıkıp suç aleti olmuş
barış ve demokrasi adına yapılan savaşlarda ise
milyonlarca suçsuz insan yok yere ölüyormuş..
kimin umurunda biten hayatlar
tuzu kuru efendiler
bar pavyon dolaşmakta
süslü kokonalarsa
aşk meşk aranmakta
gariban çoğunluğa ise
yutkunmaktan başka birşey kalmamış bu dünyada
bir kısmı,su ve ekmek ile oruç tutup,
orucunu açarmış
evet,kimin umurunda
bir kilit daha vurulur olmuş her geçen gün sessiz kapılarına
onlar bedava havadan başka sermayesi olmayanlarmış
yaşam denen rüyayı yaşar gibi yapıp
yaşamaya çalışanlarmış..
sessiz yürekler garip hissetmişler kendilerini
sanki,kendi topraklarında sürgünde yaşarmış gibi bir hismiş bu
sebep olanlara beddualar yükselmiş gökyüzüne doğru
ve yinede,
ses vermeye korkan bir nesil,
utanç içinde geçen bir yaşamın provalarını yapar olmuşlar hergün..
onlar sustukça azıtmış eşkiyalar
çoğunluğun sessizliğinden gelen bir cesaretmiş bu
göstermelik laflarla geçiştirir olmuş herşeyi boyu devrilesi siyasetçi takımı
unutturmuşlar bizlere yaşadığımız mutlu dünü
sevmeye zorlanmışız yaşattıkları bu uğursuz pislik günü..
bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesi Hakim olmuş topluma..
ve,
günler geceleri,
gecelerde günleri kovalamış
lakin yaşanan acılar değişmemiş,
her pislik aksine artarak devam etmiş..
mutsuzluk denizinde yüzen milyonlar
zoraki mutluluk gösterileriyle dolu bir yaşama devam etmişler
olayları bilip umursamayarak günlerini gün etmişler yine
ve içinde yaşadıkları o sessiz dünya dahi utanır olmuş onlardan
terkeylemiş insanlığı,
meçhule gitmiş kaybolmuş oradan..
ben size fazlayım,
acılı molotof kokteylli günler herhalde size göre,
buyrun içinde yaşayın
diyerekte duygularını belirtmiş giderken..
ve,
kapanmış sessiz dünyaların kapıları!
17.Ağustos.2011.İzmir
Ali Efeoğlu
Kayıt Tarihi : 18.8.2011 18:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!