Karanlıklar içinde yürürken adım adım,
Gökteki tüm yıldızlar sanki dünyaya indi.
Efsunlu bir vuslata erişmekti muradım,
Varla yok arasında gördüklerim silindi,
Kime ne anlattıysam ismim gafil bilindi...
Sorguladım sessizce; kimim ben, neden varım?
Her soruyu zihnime zincir misali dizdim.
Neye el uzattıysam hevesim kaldı yarım,
Birçok şiirler yazdım, onlarca resim çizdim,
Yine de ahvalimi anlatmaktan acizdim...
Yıkıntılardan teşkil nice duvarlar ördüm,
Sağlam sandım içine düşlerimi sakladım.
Her yıkımın ardından yeni rüyalar gördüm,
Belki de hakikati gönlüme yasakladım,
Bir damla gözyaşıyla tüm ruhumu akladım...
Fikren istiladayım, bedenen güçsüz düştüm,
Şaşırdım hedefimi, kaybettim yörüngemi.
Gönül hanemde bile mülteciye dönüştüm,
Nurdan uzak bir mahluk, terket dedi bölge mi,
Çözemedim neydi o, karartı mı gölge mi?..
Cevapsızdı sualler, koskocaman bir hiçti,
Katettiğim mesafe belki iki karıştı.
Baharın hasretiyle ne günler aylar geçti,
Kurtuluş benim için umuttu arayıştı,
Ne var ki zaman durdu, her mevsim kara kıştı...
Sır dolu mahzenlerde istihareye yattım,
Bir ışık silsilesi sardı birden her yeri...
Dehşetine düştükçe sessiz çığlıklar attım,
Ben bağırdım, ben duydum o dakikadan beri,
Ne koptuysa kalbimden, asla dönmedi geri!..
Abdullah Ataş
Kayıt Tarihi : 4.6.2022 21:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!