yağmur a
içime çisildemeye devam ededur
biraz gök indirebilirsen
yılgın sözlerime
seni bulutlardan kurtaracağım
zihninde damlasız tıpırtılar
bana bir yalnızlık melodisi çal
sesimi okşadığın gibi yağmur
sükutumu da sar
feyz e
ey
en
ehven
sözlerimin
kırışığını açan ütü
kalbim kısık sesli bir arya
ya da bangır bangır bir bozlak iken
sen kanadımda bir bitki örtüsü besliyor olmakla
kıvandırılmışsın
'tanrıdan diledim bu kadar dilek'
ki her dileğimi dillendirmek
görevi sana düşer
yıkık kağıt saraylarının gongu
faber castel
anne ye
saçlarımdan tiril tiril akım yediğim günlerde
sen bir akasyayla çıkageliyorsun ya anne hep
biraz dolanıp biraz kıvanıp
azıcık mağara yontusu edinip gecenin endamından
sehven düştüğüm her nota
bir bakla zincir muamelesi yapıp
beni çözüyorsun ya anne
bunu resimlerle ve martılarla yapıyorsun ya bir de
ben sızlamaktan yorulmadım hiç
senin sızılarına fon olmaktan yorulduğum kadar
aklında bulunsun
beni hep kızıl gelinciklerle otala
yusuf a
içimde bir kuyunun yankısı yok
çık içimden
git züleyhanın varisi ol
acem bir kadının
kesik ellerinden sızan kanda
eylül sarmalanmalarına doğrul
bana kuyudan seslenip durma yusuf
gökyüzü senin gördüğün kadar dar değil
biliyorum
saat satan çocuğa
yapma çocuğum böyle şeyler
bak kusarım tezgahına
azraile
her yerde ve ne zaman
ne yerde ve her mekan
bir dışa dönüklük içinde
ruhumu kabzeyle
elim açık
bütün restleri görmüş
bütün potları artırmış
bütün riskleri almışım
daha ne olacaktı ki
biraz ölmek için gerekli her şey tamam
dua eder fazla mesaini ödetirim
gelsene
Kayıt Tarihi : 9.7.2011 04:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ne yapsam elimden gelmiyordu
tanıyordum elimden gelmiyordu
yoksa ne güzel aldanacaktım
[T.Uyar]
@..
TÜM YORUMLAR (1)