Eskicinin sesi ile uyandım. Oturdum düşündüm. Bende eskileri alıyorum anıyorum, senden kalanları bende yaşayanları. Kalktım dolabımı açtım resimleri çıkardım teker teker baktım yine,hep güldüğümüz zamanları saklamışım gözlerimizde yağan binlerce yıldızlar var. Düşündüm yine seni,yine kor ateşlere saldı beni eskici. Adı eski oysa değeri artan çoğalan bende,eskileri daha çok seviyorum yıllarca giydiğim bluzum var,ayaklarıma geçirdiğim spor ayakkabılarım,çantam bile nerdeyse benimle yaşıt. Yaşatan büyüten beni var eden eskilerim. Eski midir yoksa yaşanmışlıklar mıdır? Bir gramofonda dinlediğimiz taş plaklar nasılda hüzünlü çalar şarkıları. Hüzünlüyüm yine hüzünlü,sensizim diye değil sensizliklerime öyle alıştı ki yüreğim akmıyor artık yaşı. Gülümsüyorum hatta sensizliklerimde izlediğim günbatımında. Ancak,hüznümü atamıyorum gözlerimin bebeklerine yansıyan senli duygularım var. Biliyor musun? Hiç eskimiyor duygularım. Damla damla akan musluk gibi şıp şıp şıp damlıyorsun gönlümde. İşte o biriktirdiklerimdesin hiç eksilmiyorsun. Ben varolan sevgimde yaşattıyorum seni. Sen yazdıklarıma bakma benim dedim ya hüzünlüyüm bu gün aktı gönlüm yine sana ve yine yazdı kalemim.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,