Yokluğun sessiz çalan bir melodi
Bir yerlerden sesin geliyor kulaklarıma
Bir mahcupluğun tenhasında
Bir ayrılığın ilk cümlesinde
Muaf bir yalnızlığın kimsesizliğinde
Senin gözlerinden bir şeyler gelir
Sesin gelir, bilmediğim bilemeyeceğim yerlerden
Tükenmiş umutlarıma birkaç damla su veren
Zifiri gökte parlayan ela gözlerine eşlik eden
Sesin gelir
Sesin; sır romanların örtülü kahramanı
Sırların bitmez sana geldiğim aşkın sevgi geçidinde
Varlığından boşanmış yokluğun
Yokluğunun melodisindeki notalarda varım
Sesin gelmezse yok olacak biriyim
Sesin; kuşların ötüşünü işgal eden Billur!
Yokluğun; gündüzü karanlığa gömen Gulyabani!
Gözlerin; baharından koparılmış gökkuşağı irisler!
Varlığın; aşk felsefemi baştan yazdıran Leyla!
Gülüşün; sabaha ‘’Günaydın! ’’ diyen nilüfer!
Sesin sildi, gamın eskitti beni
Bakışın; kaybolabileceğin yolları aydınlatan fener!
Ve yine sesin söndürdü sevdamın alevini
Gönlün; edebiyatımdan alınmış bir Gazel!
Ellerin; avuç deryasından süzülüp bana uzatılan el
Ateşlerinden, denizlerinden
İşgalindeki pıhtılaşmış sevgi ganimetlerinden
Gözlerinin ömründen sonsuzluğa yol alırken ben
Kalbim senden vazgeçmeye yeltenirken
Bütün somut imgelerinden firar etmiş
Sesin gelir bana bir yerlerden
Gözlerimden oluşan bir deniz var
Sesin, kalbime âşık paranoyalardan el sallar
Dilimdeki kanayan kıyılardan giden
Yüreğimin intizarlığında çivilenen Sen!
Sen gittin benden kaçarak
Çöle hasretlik gemilere binip gittin
Yokluğunu birisinde unutarak
Yalnızlığın dilsiz kulaklarda
Kalbim yokluğunda münkesir
Yüreğim sessizliğinde yıkılır bir bir
Varlığın bana uzak
Yokluğun daha uzak Mimelye!
Saçlarımda bir nefes
Sıcacık meltemler esiyor
Senin sesini getiriyor
Sevgililer limanına demirliyorum
Kuru hüznümle, yaşlı sevgimle haykırıyorum
Melodinin notalarından bir infilak
Kalbimden senden başka bir damar geçmez
Sesin yine bana uzak
Ayrılıktan kalbim bir nota seçmez
Gidişin saçlarına vuruyor, dağıtıyor saçlarını
Sırlarını bilemem, notaların bitmez
Dilimden çok uzak bir hayıflanıştan
Gelseydin, ben sana sesini söyleyeceğim
Ama ben gelemedim
Sesin hazanlık döküyor dudaklarımdan
Sana gelemedim, kopuyorum adaklarından
Gülüşün müydü notaları karıştıran?
Hüznün müydü seni bana çağrıştıran?
Saçların mıydı ayrılığı bana hatırlatan?
Varlığın mıydı beni yakıp yıkan?
Yokluğun muydu kalbime düğüm atan?
Sen miydin ilk ve son olan?
Sesin miydi bu şiiri yazdıran?
Sesin kalbime dört duvar
Kalbim denizkızından alınmış bir organ
Sesin; kalbimin çarpmalarından bir müzikal
Kalbim, Kalbim, Kalbim!
Sesine Ya Şef, Ya Gardiyan
Sesin Kalbimdir Mimelye!
Ah! Bir Bilsen…
Kayıt Tarihi : 6.8.2010 16:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!