henüz diyeceklerim bitmedi
binde biri bile değil
şiire döktüğüm içlenme
kaç uçurumdan düştüm
kaç aşkım yarım
kaç yağmurda ıslandım
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiirime ayırdığınız zaman ve harcadığınız emek teşekkürler Sayın Zeynep Nilgun Hanımefendi! Güzel yorumunuz ve kattığınız renk için de teşekkürler efendim. Gerçekten de özlenen barıştı duyumsayan yüreğinizden öperek... Saygılarımla...
Selam gönül dostu,
Onu yüreğe yüce Yaradan koyar
Gizemli lezzetini kuluna sunar
Şükredene mükafat kapısı açar
Mecnun olan, aşkın doruğunu yaşar
Sevgi deryası olam gönül pınarınızın yaralara merhem olan kaleminizi yürekten kutluyor, saygılar sunuyorum.Tebrikler....
Çok güzel ve duygu dolu bir şiir olmuş.Yüreğinize ve emeğinize sağlık.
23:50... belli çok üzüldüğünüz bir gecede yazılmış... hüzünlü anlar.. beni üzdü demek ki güzel ve içten yazılmış.. saygılar sunuyorum perinur olgun
sınırlarda kanatılan yüreğimi
gördünüz mü hiç
yüreğim değil gözyaşlarım kanar
siz görmediniz
dikenli tellerde takılı kalır
hasrete belenmiş tek taraflı sevişme
aşk vurulur kan damlası gözyaşlarım.
anladım.tebrikler
O halde sizden daha çok, güzel şiirler okuyacağız şair. İyi ki bitmedi diyecekleriniz.
Şiir diliniz, anlatımınız, tarzınız güzel.
Kutluyorum bu güzel kalemin şairini.
henüz diyeceklerim bitmedi
binde biri bile değil
şiire döktüğüm içlenme ...........
****Hangi yürek susabilirki içinde saklıyorken binlerce kelimeyi ve susturulmayı başaramıyorsa....
kaç uçurumdan düştüm
kaç aşkım yarım
kaç yağmurda ıslandım
kaç karda titredim
siz sıcacık kayardınız
ben düşerdim hep düşerdim
*****Düşlerde düşmek gibi..Veya düşlerde uçurumlardan düşmek gibi..İçimize boşlukların dolması gibi..Yarım kalmışlıkları hatırlayarak düşerken..Kavuşmak özgürlükse değer düşmeye...
hiç sesimi duymadınız ağlarken!
her bir yandaki parçamda
kısarlar sesimi seslenemem
sesim yetmez düşünceme...
*****Sessizce, suskun...Yorgun bir savaşçı gibi..Barışı özler ama barış hep hayaldir..Son final hep karşımızdadır..Varış ise düşlerde gizlenir...
Kutluyorum....Sevgiler...
Çok güzel ve içten...kaleminiz daim, yüreginiz var olsun.
Saygilarimla...
Teşekkürler efendim! Gül döktünüz sayfama Sayın Celil Taş...
okunması gereken bir şiir tebrikler
Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta