Sesim üşüyor....üşüyor sesim...
Ondandır bakışlarımın donukluğu..
Ondandır titrek seslenişlerim...
Sevdaya dair mırıldanmalarım da ondandır..
Kendimi koy vermişliklerim de kavgaya dair...
Ondandır...
Nicedir şöyle adamakıllı bir şiir yazamayışlarımın bir sebebi olmalı...
Tırpanlanan duygularımla seviye yelken açamayışlarımın bir açıklaması...
Her başlangıçta kanayan bitişlerime dair bir neden
Ya da susuşlarımda gizlenen nedenler girdabında bir çözüm...
Bir sebep...
Bir açıklama...
Bir neden...
Bir çözüm...
Yaşanmışlıklarımı mı şöyle bir gözden geçirmeliyim öncelikle
Yoksa ufka kilit gözlerle geleceğe mi yaslamalıyım benliğimi...
Önceliklerimi mi yaşamalıyım bir tercih olarak olayları değiştirme inancıyla...
Yoksa her şey olacağına varırlara mı vurmalıyım kendimi başıboş...
Bir soru....
Sesim üşüyor...üşüyor seslenişlerim...
20 asrın son çeyreğinde göz açtığım bu dünya yabancılaşıyor bana..
Bu ülke, bu dil, bu coğrafya...
Ellerimin arasından akıp gidiyor tüm bildik tanıdık yüzler, duygular ve mekanlar...
Buldukça kaçıyor, yakaladıkça uzaklaşıyorum ve tanımaya çalıştıkça yabanlaşıyorum sanki.. Anlamsızlaşıyor bir benler diyarındaki gezintilerim...
Anlamsızlaşıyor masumiyetimle birlikte kaybettiğim yutkunuşlarım...
Üşüyen sesim cılız çabalar bırakıyor peşi sıra
Ve yalnızlıklarımda boğulan yüklenişlerim sonuç vermiyor seviye dair..
Bezginliktendir belkim, belkim kör talih, kader....
Hissiyatım bir başkalaşım içinde sanki...
Boş vermişliklerim buluyor kendini her şey olacağına varır düşüncesinde...
Ve bu düşünce kaplıyor bensizliğimin devr-i alemini...
Boğuluyorum...
Sesim üşüyor, titriyor seslenişlerim
Sabah ayazını yemiş evsizler kadar sefil
Ve dokunsan iki gözü iki çeşme ağlayacak içli bir çocuk kadar dolu
Ve yayından fırlayacak bir ok kadar gergin..
Ve sefil,
Ve dolu,
Ve gergin...
Sesim üşüyor, titriyor seslenişlerim
Titreyen sesim üşüyen ses tellerimin yankıması belki
düzensiz, ritimsiz, ve titrek...
Yankıyan iç seslerimin ağıdı belki de
İçli, buğulu, ve burgulu...
Bir haykırış dizesinden sebepsiz dökülen
Bir çığlık inceliğinde hazin
Ve asi ve çırpısız bir başkaldırış güzelliğinde...
Köklü, ıslak, ve diri,
Bir başkaldırış güzeliğinde...
Bir sevda, bir şiir, bir kavga gibi
Bir eylem, bir yüklem, bir emek...
Ve tarih,
Ve zaman,
Ve kainat,
Ve ölüm,
Ve hayat....
Ve tek ülkü,
Ve tek bilek,
Ve tek yürek....
Bir başkaldırış güzelliğindeydi
İçimi dolduran
Ve köklerini geçmişten alan bu aidiyet
(İstanbul,20,01,2002)
Gökhan ÖktemKayıt Tarihi : 22.1.2002 09:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!