Ses...
Sesimi, sesine...
Sonra,
sesim den ve sesin den olduk...
Neydikki biz!!
Hangimizi saklarlardı,
Digerimizi bulmak için...
Ebeyle sobe,
Yirmidört saat içinde aynı cümlede bulunamazken,
azaldık!.
Akran repliklerin güvelenmiş mürekkebi yazar şimdi...
"parmaklarını kaça katlarsan katla, sığdıramazsın avuçlarıma"
Kabukları erkenden uyumuş, yaralara teslim günaydınlar!...
okur şimdi...
Anlatamaz!!
Söz dar, çıkış yok ağızdan...
Müjde!!...
Azıksız düş öldü!.
Az öteye taşındı,
sonraların ayakları...
Ezberimde biriken topal kuş hikayesi döndü...
Yırtıldı sırtımın kanatları.
İki yanından muamma sarkan bir dala asıldı,
...hiç nöbetleri...
Değil tasa, her yer sükut...
Hişşş!
Hey!!
Gölgeme kurtlarını dökmüş, köksüz ağaç!
Dal kırığı sözü kurutan.
Hey!!
Ağzının kenarında ıslık kalmış diri!...
Bakır kapda aradığın ölü!
Hayır!!...
Sesime gelme ey yüz!...
birazdan doğurur beni,
usta bir hüzün!!!.
Sesimden
Sesinden.
Kayıt Tarihi : 9.1.2024 22:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!