geçit vermez dağların, geçit açmış tünelleri
nasıl duymayı beklerse lokomotif seslerini
ben de işte öyle bekliyorum senin sesini...
bazen sırtüstü uzanıp, gözlerim gökyüzünde
ya da kulağımı dayayıp, paslı raylar üzerine
gelecek mutlaka, gelecektir diye...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
işte böyle bütün sazlarımda senin notalarına vuruluyorum, mızrap gibi
ama ne akortsuzluğum umurumda, ne de anlaşılmaz oluşu sözlerimin
bir şimşek olup tam ortasından, çevirmezsen eğer gecemi gündüzüme,
bil ki mavisi bile ölecektir denizlerimin.
Kutluyorum...
Çünkü hangisini okusam başka bir tat başka bir diyarda buluyorum kendimi...
ah şiir sana yakışıyor hocam yürekten saygılar tam puan.
kaptan...sizi okurken şiiri yaşıyorum..
SENİ OKUMAK
SENİ ANLAMAK
DİZELERİNDE AĞLAMAK
İMGELERİNDE GÜLMEK
YANİ ADAM OLMAK
ZOR BE DOST...
BELKİ DE OLURUZ .... OLUR YA...
NEDENDİR BİLİNMEZ AMA DİZELERİNİ OKURKEN AKLIMA ÇARMIHA GÖTÜRÜLEN İSA, KUCAĞINDA KAYAYA KAZILMIŞ ON EMİRLE KAVMİNE DÖNEN MUSA, O LİSE KİTAPLARINDAKİ RAFAEL' İN SİYAH BEYAZ HEYKELLERİ GELDİ BİLİYOR MUSUN...
TEŞEKKÜRLER DOSTUM.. ALLAH GÖREN GÖZLERİNE, DUYAN BEDENİNE , GÖNLÜNE KALEMİNE SAĞLIK VERSİN ....
/bir dalın daha basıldı üstüne duydun mu, ben değilim deme üzülürüm/
yıldızları kaybederken, gecenin karanlığında
kimsesiz yakamozları boğarken, derin sularda
belki bir ses, haydi bir ses... olur ya...
bazen sesiz çığlıklar boğarya insanı, ifadeler şekillenmez olur ya yürekte işte öle bir anlatım.. tam benlik diyorum. yüreğiniz sağolsun efendim...
Tebrikler Üstad, çok güzel ve oldukça başarılı duygu dolu satırlarınız........Kıutluyorum tekrar, saygılar....Abdulvahap Yıldız
SES insan yaşama tutnurken hep duymak istediğidir gönülden gönüle yankılanan bir sesi..Usta kaleme yüreğinden akıp gelen dizelere bu kez yorumsuz kaldım..Kaptan şair kalemin susmasın tm puan..
Ne diyebilirimki ne denirki
tek kelime
iyi adam iyi insan mükemmel dizeler sağolasın var olasın ustam benim
sayısız bağlar topladım aysız gecelerimde
renk veremedi ezdiğim üzümleri düşlerime
ve tutamadı sarhoşluğu başım
dörtnala kovalarken kaçan uykularım
her geçen gün kum kaleleri oluşuyor sahilimde
esen imbatlarla savrulup biriktikçe özlemlerim
ve dağıtıyor dalgalar gibi dövdükçe göz yaşlarım
dinmiyor kırkikindilere uğramış hasretim....
*kiraz çiçeği*
Hemen bunlar geldi kalemimin ucuna muhteşem şiirinizi okuyunca Kaptanım.
Yüreğiniz vârolsun.
Yürek kamaranız kapısında sevgi yüklü saygılarımla derlediğim çiçeklerim.
(tam puanımla listemde.)
O kadar beğenerek okudum ki.Mükemmel bir anlatım.Eeeee konunun ustası olunca insan daha nasıl yazılabilinirdiki.
Bende bu kadarcık bir ses olsun istedim şiirinize.
Saygılar,kutlarm. Ant.+10 puan
Bu şiir ile ilgili 114 tane yorum bulunmakta