Sermayesi Seleften Şiiri - Seyfi Karaca

Bastığı yerde ot bitmeyen bu tersin zalımına zulumuna yürüyüşü
Hırıldıyan tarafından kolladığı gediklerin mikrobiyolojisine sızıverip
Çürük yoksa çürük
Çizik yoksa çizik
Yara yoksa yara
Karanlık yoksa el yapımı karanlık...
Tahrip tahribe hani vardır ya adını siz getirin dedirten
Göze kamaşıklık kamçılayan afiş başlıklı muhteşem ikili üçlü dörtlü...
Vale oğlan, bacak kız serisinden karmalı balyalanmalar
Bayılıyor işte böyle kaptı kaçtılara memleket
Bunu bilen kuyu dibi bekçisi hınzır tilkiler
Atladığı gibi boş kovaların kopuk ipine
Jjjjjjjjjiiiippppadak....
Sobeliyor hayata feda olanların ömür kaynağını
Çünkü yürüyüş yürüyüş değil ki
Düpedüz kafasının üstüne dibe dalış
Beton meraklısı yamalanmış nemalanmışlıklar tapu daireli
İstifini boza boza hizaya geçikliğin
Keza duruş yıkıldı yıkılacak tek ayak
Sektir sendeletme düzeni
Bunu bilen kuyu dibi bekçisi hınzır tilkiler
Jjjjjjiiiipaadak....kaşkollarını boynuna takup
Kimin kayığına binerse onun küreklerine yük olmaya
Gözüne çarpan gemilere el mi atarlar dersin,
Ormanlık arazilere beş BEŞ BE tabancası sıkıp
Eller yukarı uçkurlar aşağıya ey ağaçlar kuşlar mı derler dersin?
Ezber bir nakaratla herkesinkinden çok çıkan bağırnmaklı sesini de
Haramdan haramiden hoyratlara
İsiportotoculuktur devlet erki erkanı olmaktan ziyade
Körden topaldan beter yürüyüş
Veya kara-paralar borsasının alıcısı vericisi
Amigocuğa anten simit gazoz işletmecisi
Her gittiği yere göre renge döndüğü kaşkolları boynuna asıp
Meydandaki hayatı kilitli kalabalıklara hucum hucuma
Bazan beşikten taş çalarak kara yollu karakol
Bazan ben fenerim diyerek,
Hüküm edip,
Ortadaki çırasını söndürdüğü karanlığa
Yanardöneryanardöneryanardöner jippadak..
Çatlak lambacılar sahibi sermayesi selef
Takur tukur işleyen dükkancılıktan

Seyfi Karaca........Haziran / 11