Varken yok,yokken hiç olmadık,
Hiçliğe dayandık,kul bulamadık,
Kul'a kulluk yakışırı,yanlış anladık,
Kuluna değil,sahibine kul olacaktık.
Doldur yüreğimdeki kadehe pası silinsin,
Biraz burukluk,çok az da umut tohumu,
Hepsinden karıştırdım,bekliyorum neticeyi,
İyileşmezse ya da kabuk tutmazsa zamanla,
Söküp atacağım bedenimden gönül denen illeti.
Dil döner, kaleme ferman eder var mı duyan,
Kar belleme, elinle işlediğindir heybene konan,
Huzurda vurulur yüze hak yeyişler dilersen utan,
Bilenlerin dediği gibi, ister aran istersen de dolan.
Kalu'da Bela samimiyetinin tesisidir İmtihan,
Gönüller dolusu kucaklamak isterdim sevgiyle,
Öpsem o soylu alnını,aşk yoluna can verenin,
Gel gidelim biz olup,bizimdi dediğimiz maziye,
Vakit dar,yürek bizar,akşam da çöküyor inceden.
İnsan biriktiriyorum her çeşitten,
Uzun, yaşlı, bunalmış her hevesten,
Kat be kat çoğalıp taşıyor da kafesten,
Çöpe atılmaz, Halkı, Yaradanın nefesten.
Çekiyoruz sine sıkışıyor kelimelerden,
İnsanız ya,
Elimizde hak katından sunulmuş tırpan,
Gözümüzün değdiği her can bize kurban,
Liyakatimiz kabul görmese de kim ki duyan,
İnsanız ya,bizden gayrısına hayvan dedik uyan.
Değil miydik bir bedenin kendinden çoğalan,
Elma denilen o yasağın endişesini taşımadan,
Asıl imtihan bu idi nasıl da daldık uyanamadan,
Helalle haramı bile nedense,bir türlü ayıramadan.
Bir adım önde olmak,hep bir adım gelecek,
İdrakinin genişliğinde ki göğüs kafesinde hapsedilmiş,
Göz deliklerinin içinde ki bir sedirden,alemi seyre dalmış,
Önünde,ardında sayısı belirsiz perde; peş,peşe sıralanmış,
Hepsinin genişliği,bulunduğu o yerdeki bakış açısıyla sınırlanmış.
Perdelerde kilitler,ardında ki putun büyüklüğünce asılmış,
İnsanı sorgulamak istedim,
İnsanı ayıran aklıymış,
Aklı aradım ilimdeymiş,
İlmi bulayım dedim,
Edebe gizlenmiş,
Edep ne menem bir şey dedim,
Konuşmak bile istemiyorum artık,
Konuştukça acılarım katlanılmaz oluyor.
Görmek bile istemiyorum artık,
Gördükçe kanayan yaralarıma tuz basılıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!