Derde dûçâr olunca kapına geldik
Cuma haricinde secde etmedik
Oruç tutmayı aç kalmak bildik
Tövbeler olsun, affet bizi Allah’ım
Camiler boşaldı, meyhane doldu
Yirmi dört Oğuz boyundan gelir soyumuz
Kara Bekdik derler bize, Beğdili'dir boyumuz
Dulkadiroğlu beyliğimiz, Maraş’tır yurdumuz
Yiğittir beylerimiz, dik başlıdır huyumuz
Rakka’yı fethedince ecdad Osmanlı
Ezan sesiyle başladı, salâyla bitecek ömür
Ömür, bazen elmas gibidir bazen de kömür
Kömür yanmazsa, iman ateşini söndürür
Sönmesin iman ateşi, kalbe vursun mühür
Bekdik, Aksaray ilinin Sarıyahşi ilçesine bağlı bir köydür. Kaynaklarda Beğdik, Beğdiki, Begdik, Bekdik, Bekduk, Bekdük, Bektuk, Bektuki, Begdük, Bektük, Bektik, Bektuti, Beydik isimleriyle de anılan ve Oğuzlar'ın Bozok kolundan, Horasanî olan bu büyük uruk, konar-göçer Türkmân Yörükânı taifesindendir. Köyün asıl adı ‟Beğdik’dir. Zamanla halk arasında Bekdik adını almıştır. Köy halkı Kahramanmaraş Elbistan'dan batıya doğru göç ederek gelip buraya yerleşmiştir.
Kahramanmaraş’ta kurulmuş olan Dulkadiroğulları Beyliği yıkıldıktan sonra Kahramanmaraş’da XIX. Yüzyıla kadar süren Dulkadiroğulları-Bayezidoğulları arasında hakimiyet kavgaları meydana gelmiş, sonuçta Bekdikler Kahramanmaraştan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Türkmen grubundan olan Bekdik boyu, Niğde-Bor, Nevşehir ve Konya taraflarında yaşamaktadırlar. Bu Türkmen grubunun bir parçası da Kırşehir ile Aksaray arasında Kırşehir’e 45 km uzaklığında bulunan Bekdik Köyü’ne yerleşmiştir. [1]
XVI–XVII. Yüzyıllarda Maraş beylerbeyliğine vilayet-i Türkmen denilmesine sebep olan Dulkadirliler, Kanuni Sultan Süleyman çağında 24 sağ kol + 24 sol kol olmak üzere 48 boya ayrılıyor ve bir ulus (il) sayılıyordu.[2] Köyü bu 48 boydan biri olan Beğ Döğerlü boyundan bir bölük kurmuştur ve halen köyde DÜĞER[3] soy isimli insanlar yaşamaktadır. Yine Osmanlı Sürgün Tutanaklarında “Döğerli Cemaati, 150 hane olub, Beğdili Aşiretine tabidir.” [4] denilmektedir. "Döğer boyu "Beydili" olarak da adlandırılır ve gittikleri yerlere "Döğer" ya da "Beydili" isimlerini vermişlerdir." [5]
Bir kış günüydü, Şubatın dördüydü
Bir bakışın yetti, gönlüm nâra düşdü
Bir umuttu sevmek, insanı sermest eden
Bir rayihaydı sevda, firdevs bahçelerinden
Bir Temmuz günüydü
Bahar geldi evimiz şenlendi
Rabbimin bize ödülüydü
Benim güzel Zeynebim
Tatlı mı tatlı, şeker mi şeker
Gerçekten harika şiirler yazan bir şairsiniz.Yakında ünlenmeniz dileğiyle...