Serin Deniz Sabahlarını Anımsamak İçin

…Ve az yağmurlu bir sabah,
Onulmaz yaraları attım içimden…
Hava anılar gibi esintili bu sabah
Adım adım izliyorum seni
Gözlerinden yola çıkarak…
Güller deriyorum yollarına her renginden
Sana gelen gül solmaz!
…biliyorum, taşa kök salar…
Denizler ve bulutlar kadar apak
Bir geleceğe büyür gülümseyerek…

Şimdi vapurların son seferlerinde
Dalgaların son beyazlığını düşünüyorum…
Sabahın beşinde, köşe başındaki saçağa sinmiş
Bir sokak kedisinin ayazdaki yalnızlığını…
Bir bebeğin doğduğu anı düşünüyorum…
Maviş, gülen, duru bir canın ilk bakışını…
Bilsen neler geliyor aklıma!
Yüreğime bakıp seni görüyorum…
Saklayıp anılarımı, hiç ertelemiyorum umutlarımı…
Düşünüyorum sonra…bir cam aralığında
Bir mor menekşenin güneşe dirençle duruşunu
Bir kelebeğin çiçeğe usulca konuşunu…

…Ve hiç kimseyi dokundurmuyorum yaralarıma
kendim öğrenmeliyim diyorum
Acıları sevince, hüznü gülüşe dönüştürmeyi
Asla üzülme sevdiğim, bana inan!
Onulmaz yaraları attım içimden…

Az yağmur var, yüreğim sağanak
Umutlar ve anılar pervasızca koşturuyor
Alabildiğine heyecanlı bir saklambaç içimde…
Ben senin sularında tüm hüzünlerden arınıyorum…
Şarkılar anımsıyorum…
“Sormadım halimi hiç..kalbimin esrarı nedir…”
“Rüzgar söylüyor şimdi bizim o eski şarkımızı”
“Bir ihtimal daha var…o da ölmek mi dersin? ”
Söyle canım ne dersin?
…ve çiftli türküler dün gibi aklımda…

Gün yüzlü sevdalım, sen hep gülmelisin…
Saklamalısın kendini bana, gülmelisin…
Az yağmurlu bir sabahta koşup gelmelisin bana
Asla üzülme sevdalım, bana inan!
Onulmaz yaraları attım içimden…
Az yağmurlu bu sabahta yüreğimin ıslandığını bilmelisin…