Şeriat (Yörük Haceli ve Amad)

İbrahim Çelikli
1151

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Şeriat (Yörük Haceli ve Amad)

Şeriat

Yörük Haceli’yi şahit yazdırmışlar
“-aman ha bu hakim yalancı şahide zıt-geder
durduk yerde başınıza bela alman”
deye tebeyhlemişler
söz temsili zabahdan,
rica minnet ma(h) kemenin gapısında
beglemeye başlamışlar

dövlet mamiri ya gari, hakimler
neçeden sonura gelmişler
maytaplarını geşmişler
gastelerini okumuşlar
simitlerini yemişler
çaylarını işmişler
neden sonura
davalara geşmişler
bi davaya bakıp mola vermişler
bi dava daha
arada bi muhabbet da(h) a
çay-gayfa gırıla

derkene bunnarın duruşmalar başlamış
emme hala bunu çağıran-mağıran yok
senin Haceli bakmış olma(ya) cak
n(ih) ayet tabakayı çıkarmış
bi cığara dolamış
cığara kaadının gıranını diliyle yalamış
ince-ince koparıp yapışdırmış
gomuş tabakaya
sonura bi dene taha
tabakanın içine sıralamış
hala ça(ğ) rılmamış

son sardığı cığara tabakaya fazla gelmiş
seninki de etmiş edememiş
makemede olduğunu unutmuş haralda
mıhtar çakmaanı çakmış

daha bi somruk somurmadan
“-Haceli Şaaam! ” deye
mubaşir Haceli’yi çağırmış
Haceli cığarayı atsa yazzık ol(a) cak
ucunu koparıp cığarayı cebine gatmış
yemin-billahdan sonura
Hakim bey “-anlat bakalım ne biliyon”

seninki başlamış “-efendim....
işde şöyleyken şöyle oldu,
böyleyken böyle oldu
bu hunu dedi, öteyki şunu” deye anlatmaya
hakim; “-evladım yemin ettiğini hatırlatmama
nüzum yok ona ğöre” demiş
o da “-yoğ efendim” deye devam etmiş

bu hala annatmaya dövam ediyomuş
“yok höyle yok böyle”
hakim “-oğlum yanıyon” demiş
o da aklı sıra “-hakim beni yalançı şahit miyin
acaba deye sınayo” derimiş içinden
tongaya basmamağ uçu, gayat gararlı
“-şeriatın kesdiği barnak acımaz efendim” derimiş

hakim ne gadar da “-oğlum yanıyon” izbar etdiyse de
anlatdıklarından caymazımış
“-valla efendim höyle oldu böyle oldu”
hakim izah etmeğ uçu durumu
yani “-oğlum yanıyon” dedigce
“valla-billa do(ğ) ru söyleyon hakim bey
ettiğim yemini unutmadım deye
inatlaşırımış
hakim “-oğlum yanıyon” deyinşe
içinden “-eyvah boku yedik” deye geçiririmiş

bakmış dikguyrukluğun alemi yok,
izbar etmekden vazgeşmiş
“-hakim bey bana acımazsanız
çoluk-çocu(ğu) ma ac(ıy) ın
ben kendime değil çoluk-çocu(ğu) ma yanarın
anam avradım ossun,
benim bu hadisede zerre ğadar m(en) afatım,
en ufak bi güna(hı) m yok”
deye yemin billah ederimiş

bunun gorku bokuna hayıflandığını anlamış
hakimi bi gülmeğ almış
bakmışlar hakimin gülmekden gözleri yaşarmış
kimezi bilelek, kimezi bilmeden
herkeş makaraları salıvımış
halbuyku Hacelinin ceket essahdan yanmış.

meğerisem, cığaranın ataşlı yanı atça(ğı) yerde
yanılıb da cebine ğatmamış mı
bu ğarada cebindeği cığara da cekedini
işden işden göynütmeye başlamamış mı
cebinden lapır tumanı ğibi direklenmiş

kendi farkında deği tabi, nassı olsa cığarası sönük
içeriyi bi koku sarmış göynük-göynük
belki de “-biri içerde cığara içiyo”
sanmışdır zağar kimbili

***
“-hakim dedin de
adamın biri mahkemeye çıkmış
heyetden hakimin biri gayet bobacan bi tavırla
“-annat oğlum şika(ye) tini” demiş
“-adımı değişdirecen efendim” demiş adam da
“-olum adını neye değişdiriyon ki” deyinşe
seninki başlatmış annatmaya

“-hinci efendim benim adım amat
amat demek gaz demek
ördek demek”

hakim, gıpgırmızı surat
mefrat bi hiddetinen
“-suuuss” deye bağırmış
adam hala sıralarımış
“-valla efendim
bana kimi gaz der
kimi angut”
daha annatcağmış emme
hakim bunu dışarı attırmış
çünkü
hakimin adıda amadımış”

Allah eyinliğini versin

İbrahim Çelikli
Kayıt Tarihi : 8.1.2007 19:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yörük Haceli aslen Göynücekli olmalı, bizim köy muhtarının boylu-poslu güzel kızı Müslüme'yi sanırım ikinci eş olarak almış, sanırım bazılarının içi yanmış

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Salim Kanat
    Salim Kanat

    olu(r) beyle tasadüfler...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İbrahim Çelikli