Derindi mevzularımız hep
Kimseye bahsedemeden içimizde tepişirdi acılarımız
Ne zaman dilimizden dökülcek olsa
olmuyordu
Bükemediğimiz bileği öpemiyorduk.
Gözler teslim oluyordu yaşlara
Mutsuzluğun mutfağında parmaklarımı doğradım
Bir daha kesmemek bir daha yazmamak için
Tam da kalbimin üzerine sıçramış kan, içerideki sancıyı bilirmişçesine
Ayakta geldiğim otobüslerdeki yüzler şahittir her gün uykusuzluğuma
Gömleğime kan sıçramış, tamda kalbimin üzerine
Uzaktan bakınca adının baş harfi ama kanlı bir şekilde
Bilmem ki mecliste aşk tartışmaları yapılır mı?
Yapılsa da fantezileri sadece çiçek sulamakla mı kalır milletvekili sitelerinde
Tam da devlet elden giderken
Aşk adama vatanı sattırır
Aşk adama yatanı kaldırtır
Aşk adamın babasının yüzüne gülerken anasını ağlattırır
Gözlerimde uykusuzluktan fer kalmadıysa
altındaki halkalar zincir olduysa
lodosu beklerken yelkene, karayel vurduysa
ölümdür gelen daha fazla uğraşma
Yalandan uzak durursun, kalacak köyün olmaz
Bitmiş umudum, mahşere açılacak kapılara ramak kaldı
gelecek olan mutluluk varsa onu burukluk sardı
yar adını yaşam koydum ömrüm kısaldı
ya gel al bu canı ya da bırak yakamı
Paslanmış menteşelerdi ömürüm kapısındakiler
Hafızam zayıf ama hatırladığım net şeyler var.
Kimsem yok,
Gözlüğümü bulamıyorum ve ben o olmadan kalkamıyorum.
Kalkamadım
Elimle perdeyi aralıyorum
Gri bir gün başlamış
Plastik bir bardaktaki çayı bütün avucunla tutmaya çalış,
İçim öylesine yanıyor yokluğunda ve ben
Öylesine bir sıcaklığın üzerine bir sigara daha söndürüyorum
O söndürülmüş sigara nasıl duruyorsa
Nasıl kokuyorsa
Nasıl görünüyorsa
Uykum karışır geceleri
Zifiri karanlıklardadır asıl sırrım
Gece teslim olurken gündüze
Sana resmedilecek martı kalmaz
bomboş sahillerim
Gündüzler ahmakların bayramı
Aynı ağırlık yine tedirgin adımlarıyla üzerimde
Omuzlarındaki yükü bize vermeden ilerliyor
Susuyor usulca, yavaşça elini sigarasına atıyor
Bir çakmak aleviyle şenlendiriyor ciğerlerini
Aklındaki kederleri genzine asıyor ve
Üzerinden süzülerek duman, ciğerlerine doğru iniyor
kaybolan eşyalar bürosunda yalnızlığım
ve artık haberler bile bahsetmiyor
orada unutulanlardan ve kaybolanlardan
sıkışmışım bir kadın çantasının yamacına
diğer yanımda pier cardin bir şemsiye deri saplı
tam karşımda bir tablo
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!