çok kolay değil sana dair yazmak
sen adım atmadık ayak basmadık yer bırakmadın kırlarda
gökyüzü ile yeryüzü arasında yoktu sırtındaki gocuktan başka bişi
özgürdün
kuralları sen koyardın..
kağıt üzerinde değildi belki
senete tapuya bankada ki hesaba kafa yormadan
senindi her yer
tabiat sana sen ona bakıyordun
yazları yoncaya
her mevsim balığa
bademe gündöndüye ekine cevize
tuğlaya oduna tele çiviye
kısacası toprakta suda ve havada
karınca gibiydin 81 sene
sevgin şeklen değildi
içten çakır gözlerinle
çatarak da olsa kaşlarını
çaktırmadan severdin
severek yaşardın
ki sebebi buydu dürüstlüğünün
sade harikulade biriydin
hala da öylesin öyle olacaksın
kısa pantolon isterdik,
yaz gelince keserdin kışlık pantolonu
alın size kısa pantul derdin...
Bisiklet için hep diğer seneye bilet keserdin...
kimi bilir ki seni paytoncu osman
kimi tanır seni sığırtmaç osman
balıkçı osman
kimi için fenerli bi adam...
bizim için de kartal olurdun kimi zaman
herşeyden önce sen Babam dın babam
şerefe baba şerefe
hayatı yudum yudum, suyuna bile hile katmadan içerdin
istediğin gibi yaşamak hakkındı yaşadın.
içtin onu kana kana...
şişede vardı hala baba
onu da bıraktın ihityacı olana
bak koca kış geçti yazı getirmiştik çeke çeke
bahara verdin kendini
şerefe be baba şerefe
şimdi seni ekeceğiz toprağa
ayçiçekte buğdayda
sen olacaksın her bahar
tunca da ki balık ta
meriçte ki taşkında
sen olacaksın
şerefe be usta.
bağlıkta ki üzüm de sen
çayırlık ta ki yonca da sen
aynalı tabya da kazanovada
kuruçeşme de çardaklı da
kıyık da karaağaç da
yeni imarette yıldırım da
bütün yollarda sen....
şerefe be usta...
'papatya' da 'kardelen' de
'özgür'lük te 'gül'lerde ve 'şah'larda
bir 'ümit' severken 'sevcan' da
'toprak' ta sen olacaksın
çok kızmıştık belki de sarhoşken sana
anladıkki
sen alıştırmadın bizi yalana dolana
çok kızmıştık belki bisiklet almadın diye bize
anladıkki
sen alıştırdın bizi karşılıksız sevmeye
çalışarak kazanmaya
vermediğin bir şeyi istemedin kimseden
ruhundaydı sana özgü devrim onu yaşadın
bedenin di gömdüğümüz ruhun değil baba
bakışınla içten sıcacık severdin de
gökyüzü ile yeryüzü arasında gocuktan başka bişi giymezdin
BABA. özgürdün,
gerçekten özgürsün de hala.
hayatı doya doya yaşadın kimse sana kural koyamadı.
kırlar bayırlar hep senin di.
hep senin.
şimdi bakarsın ufukta balon binasına doğru...
ruhsata tapuya evrağa kim takar.
sen takmazdın.
asıl sahibi sendin yolların tarlaların..
yudum yudum içtin hayatı.
şerefe BABA.
kadeh doluydu daha baba...
Kayıt Tarihi : 8.4.2011 13:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Tamer Kuday](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/08/serefe-be-baba.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!