Allah"ın yarattığı kullar...
İyi kötü bir yuvaları var...
Geldiler; gidinceye dek, dünyâdan
Alınlardaki gizli yazıya göre
Hepsi rızk peşinde koşar...
Kiminde çokça evler, arabalar
Kimi de aç karnına kazma kürek sallar
Çoğu bağlıdır, içten, Rabbine
Müreffeh değilse de yuvalar
Mutlucadır, analar, babalar, çocuklar...
Hepsi;
Dünyânın iyiliği, kendi şerefi için çabalar...
Beri yanda geniş masa etrafında kalantorlar...
Ya da ayaküstü erkek dişi tontonlar...
Ellerinde dolu içki kadehleri
Havaya kaldırır ŞEREFE diye haykırırlar
Birdenbire şerefleri çok artar...
Kiminin elinde türlü imkânlar
Dört gözle
Binbir elle
Helâli haram yapar...
Yediği haram lokmalar
Hiç dizilmez boğazına
Bütün sülâlesine yarar...
Düşünmezler, gözetleyen biri var....
Dahildir haram hayâta...
Binmiş gider rahvan ata...
Meydan okur kâinata...
Sıra gelince sırata;
Bütün işler orda yatar...
İçki elde, şerefi çağırmakla
Demez hiç şeref mi artar...?
Şerefsizdir, elindeki imkânları;
Kötü işlerde kullananlar....
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta