Zaman tüy kadar hafif ve ağır en sert taştan
Giyinmek yürek ister sabır dikenli kumaştan
gün çekilirken
hüzün çöker şehrin üzerine yavaş yavaş
kaç hatıra saklanır
kaç sevda kor olup tekrar alevlenir
kaç gönül birleşip
Sana gelirken
saçlarım kışlardan geçti
Ondan böyle beyazdır
Ellerimi rüzgârların ağacından kopardım
Ondan yaprak gibi titrer
Dudaklarım çöllerden aştı susuz
dizginlerinden boşanmışsa rüzgâr
birde koparıyorsa kayalarını sahilin
saçlarından çekilmekteyse deniz
rüzgârın taşıyla vurulmuşsa
kurşun renkli kartal
ve yakutlar dökülmüşse kanadından
Beladan postalanmış şu ilahi mektup
Öylesine muazzam ve mükemmel üslup
İfadesi apaçık hulasası dehşet
Muhtevası afettir gümbür gümbür şiddet
Öyle bir kükredi k hiç haber vermeden
Çırpınmaya başladı emanetçi beden
bir şey lazım bir şey
yeşil bir gül
rüzgar değmemiş dal
bahar ki ortanca
sol anahtarında
dokuzuncu nota
ilkin bir ateş geldi bir avuç kül bıraktı
cesedime giren gül kendinde beni yaktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!