Kanatlının ağzı yırtık kıymığında kaybolan
Bu serkeş yerlerin çamurlu soluğunda
Munzurda...beyaz yollu gövdenin altında
Serde yalnız adı kaldı ilk kavgamızın...
Gerekçeye muktedir ne çok öykü bıraktık
Üstü başı toz içinde ne çok mısra yitirdik
Sahibi saklı paydan mirasçı
Ölümcül zehirler terekesinde....
Arkası yalan, beli düşük düellolar...
İzbe yollar...yıkık duvarlar
Delikli naylon ayakkabılar...
Soğuktan titrediğin şubatlar...
Sobalı ağızlarla üflediğin avuçlar....
Çatlamış eller...çizgili yazgılar.
Gel de ağlama şimdi
Gel de acı bir küfür savurma rüzgara...
Konuşmaya tarifsizliğimden
Sözlere kahpeliğim.
Bırakalım
Biri ordan bir cıgara uzatsın.
Bırakalım
Taşsın otlu yolların saatlı suyu.
Birazdan kaçamak bir ateş yakalım
Güzün gerdeğine girelim bir bağ bozumu.
Dem alsın kara demlik közün kalçalarında
Yıkık hugullar penceresinde,rüzgarla keyfe dursun gazeller.
Sen tenhada yolun sonu...
Güneşlen toprakta çıplak ayaklı
Tırpan döv!
Bostan arşınla! !
Suda yarıştırdığın çöpleri kır! ! !
Yollara taş koy! ! ! !
Araba çiz! ! ! ! !
Umut eşiklerinde serin soluklara hasret,
Kör bir tarantula bırak şimdi gözlerimde...
gardaşım
bekletme beni......
-Kayseri'ye Eskişehir bağlarına-
Hasan AkınKayıt Tarihi : 20.9.2005 12:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!