Gülmeyi beceremezdik...
Hepsini bulduğumuz herhangi bir zarfa koyar,
çok geçmeden pullardım;
beni terk edeceğin gün hepsine kendi adresimi yazmak adına
Gülmeyi hiç beceremezdik...
Akşamları sokak lambalarını yakardı belediye,
ben seni beklemeye heveslenirdim;
her geçen gün bir öncekinden daha da sabırla.
Ve her geçen gün biraz daha yaşlanmış dönerdin eve.
Akşamların sabahında kurduğun tüm saatler çalardı seni uyandırmaya.
Çocuk gülüşün düşüyor geceme arada bir.
Masum bakışlarından çıkarttığım bin bir anlam
anlayamadığım satırlarda dolaşıyordur eminim.
Suskunluğunu anımsıyorum bazen.
Saklamaya çalıştığım tüm sırlarım dökülüveriyor birden yatağıma.
Hepini görmenden, hepsini öğrenmenden çekiniyorum.
Bizi aynı sözlerle kandırmışlar gülüm!
Aynı kelimeleri kullanmışlar yalanlarında.
Aynı bakışları,
Aynı gülüşleri atmışlar yüzümüze...
Aynı denizlere savurmuşlar bizi.
Aynı anda,
Sen bilmezsin, yaralanmıştır kaç kez geçmişim.
En son, bir sabah uyandığımda ölmüştüm.
Yoktu yastığım başımda.
Yoktu o gülen meleklerim başucumda.
Aslında bir düşüm vardı geceden kalma.
Ama sabah anlattığımda yoktu sesim odamda.
Lüzum yok artık sana meçhulden gelen sevgili.
Beni aramayı bıraktığın günden beri kül rengi kazağımla her gece ben
geçerim sorgusuz sualsiz evinin önünden.
Bilirsin; tütsü kokan çeşitli sevgilerden.
Herhangi birinin tek göz oda evinde
Şimdi gidiyorsun.
Git
Sensiz olan ben’i burada bırak,
Senin olan o küçük kasabana dön.
Düşünmeden git.
'Gitsen iyi olur...
Çünkü büyüdüm artık.
Senden başka kişilerle beraber oldum çünkü.
Ve artık çok farklı düşünmekteyim...'
Gitsem iyi olur...
Dokunduğun yerden vuruldum yine
Kendimden geçtim bile bile
Geceleri uyutmayan bir his var içimde
Bedenim alıştı ama ruhum halâ peşinde
Ne savaş kaldı ne de teslimiyet
Dinmiyor bu rüzgarlar...
Her şey seninle yeniden başlar.
Neydi beni olgun yapan?
Zaman zaman da masum kılan?
Bak kestiğin izler derin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!