1989 yılında İstanbul’da doğdum İstanbul’da ikamet etmekteyim ilk ve orta öğrenimimi Bağcılar da bir İlköğretim okulunda okuduktan sonra lise öğrenimimi ise Yine Bağcılarda Mehmet Niyazi Altuğ Anadolu lisesi’nde Gerçekleştirdim, Küçüklüğümden beri bilişim ve teknoloji alanına ilgim ve alakm çok büyüktü fakat sayısal dersler bana göre değildi üniversite sınavlarında istediğim neticeyi elde edemedim kazandığım bölümlerde istediğim bölümler değildi açık öğretim iktisat fakültesi kamu yönetimi bölümüne yazıldım sayısal yine ağır geldi 2. sınıfta ...
İnanmalısın artık dediler sevgiye ve aşka
çarptırırır dediler kalbini uzak bi kentin kızı
seni sevecek bu gönül bu sefer bir başka
olacaktır virane-i gönlünün parlayan yıldızı
kaybettirecek üzüntünü silecek göz yaşını
En ihtiyacım olduğumda yanımda olmayan, sırtımdan vuran, beni kandıran beni yıkan; sen değilsin
umurumda olmayan imkansızlığında değildir aslında umrumda olmayan. İmkanım olduğu zaman imkanımı imkansızlaştırmandır.
Göz yaşlarımı silen hayali bir sebebim bile olamamandır belki kızgınlığım. Belki hayallerin ulaşılmazlığıdır, uzaklardan gülümsemedir ya da bir tebessümdür geride kalan aşkıma sitemlerim.
Hasret dolu sevgi dolu yürekten namelerin belkide yerine ulaşamamasıdır acı olan. sanırırm sebebini buldum umutsuzluğumdur gereksiz olan Bende bir rüya görmek isterdim merak edeceğim değil uyanmak istemeyeceğim kimse alınmasın üstüne kimsesizliğimden kimsesizliğe ithafen yazdığım bir kaç cümledir bunlar sadece
Baktığımda gözlerimin içini güldüren
Tek gerçeğim olan aynada ki öbür yarım
bana yeniden dünyayı sevdiren
Sadece sen ol ömrümü adadığım yarim
son nefesime kadar adını sayıklayacağım.
Seninle beraber ıslansak Şubat'ın bu sert yağmurlarında,
Beraber kovalasak kaçırdığımız Halk otobüsünü,
Beraber yorgunluğumuzu atsak, demlenen sımsıcak çay da
ve binlerce hayal sığdırsak demini almış çayın bardaktan yükselen buharına
Gülsek de beraber, ağlasak da
Beraber hep beraber....
Elini tuttuğunda heyecandan zangır zangır titrediği
Gözlerinin içine baktığında nutkunun tutulduğu
Her gözünü kapayışında silüet'inin gözlerinde belirdiği
Bir sevdiği olmalı insanın yıllardır beklemiş olduğu
Onsuz günleri, saatleri hatta saniyeleri kovaladığı
Bir gün olur da şüphe duyarsan sevgimden
Anlatamaz ise yüreğimin çırpınışları sevdamı
aşkın parıltısını süzülmezse gözlerimden
ölçmek istersen bağlılığımı, ölümsüz aşkımı.
Bak Arş-ı alaya yıldızları say sevgilim.
Mutlu insanlar görmek mutlu etmiyor eskisi kadar
Ağlamaklı gözlerle özlüyorum geçmişimi
Hüzne boğuyor nefessiz bırakıyor görüldükçe eski hatıralar
Ağlamaklı gözlerle saklıyorum senden geriye kalan her şeyi
Küfrediyorum kaderime, umutsuzluğuma, acınası yalnızlığıma
Ağlamaklı gözlerle yad ediyorum sana olan tüm şikayetlerimi
Terk ediyor yıllar bu şehri yaşlanırken benliğimden
Daha tadamamışken aşk denen o acı tatlı meyveyi
koskoca bir ömür hüznüyle akıp gidiyor bedenimden
Beceremedim bu oyunda sensizliği yenmeyi
Her tecrübe yeni bir parça kopartıyor yüreğimden
Yaşım ilerlese de duygularım hep çocuk kaldı benim,
Büyüyemedi tıpkı umutlarım gibi güçsüz düştü emsallerinden,
Oyuna dalmış yine hayallerim dönememiş akşam ezanından önce azar işitmiş,
Keşke birdirbir,ebelemece çerik çomak kadar basit olabilseydi sevda denilen şey
Bir saklambaç yalnızlığında eritirken dağ gibi bedenimin çocukça hissettiği sevgi duygusunu
parkta bahçe de amaçsızca koştururken buluyorum yüreğimi
Yeni bir sonbahara merhaba diyoruz
Kimisinin umutları kimisinin hüzünleri düşüyor belkide yerlere
Ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi
Bazılarımız mutlulukla karşılarken bazılarımız çektikleri acılarla karşılık veriyor sonbahara
Düşen sarı yapraklar kimilerinin Sevincini tasvir ederken kimilerinin acılarını temsil ediyor.
Birilerinin göz yaşlarıyla bir olup karışırken sonbahar yağmuru,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!