Yavaş yavaş yağarken yağmur
Bir ağacın dalı ıslanmıştı
Kurumuyordu ne kadar rüzgâr esse de
Sonra o yaprak yere doğru düşerken rüzgâr götürdü onu
Kaybolmuştu artık ne kadar aransa da
Güneşin doğuşuyla uyandı kalbim
Güneşin parıltısıyla aydınlandı ruhum
Güneşin sıcaklığıyla ısındı hâyâllerim
Seni sevdiğim kadar mutluyum
Geçmişte kaldı mâzimiz
Zordu böyle yaşamak
Kimse dayanamzdı
Beceremedik sevmeyi
Uzun zaman önceydi
Biz de sevmiştik deliler gibi kalpsiz bir yâri
Kalbimizden bir köşke yerleştirmiştik
Bizim dertli umutlarımız bir dağın zirvesinde...
Acıyla ağlıyor, kimse yardımına koşmuyor
Kalbim senin için aklımı aldı
Seven her insan mesut değildir
Sevilmeyense benim gibi gariptir
Uğraşma boş yere kaderim böyleymiş
Birazcık mutluluğu çok gördü bize
Uğraşma boş yere kaderim böyleymiş
Giderken dönüpte elvedâ demedi
Kaldım ben de yalnız dertlerimle
Zavallı gençliğim hep çekecek mi?
Yeter verdiğin ızdırap, işkence!
Her zaman kapı açıldığında
Nice umutlar köreldi
Nice mecnûnlar laylâsız kaldı
Nice hayatlar söndü
Âşkın ateşi hâlâ yanıyor
Senin beni sevmediğini biliyordum
Soğuk bir kışta yürüyorum
Üşüyorum, ruhum donmuş
Ellerim tir tir titriyor
Seni özlüyorum
Sensiz geçen bu kış daha bi' soğuk
Gidiyorum bu diyârdan uzaklara
İstersen benimle gel!
İstersen beni unut!
Acı çekiyor bu gönül
Bilinmeyen bir duyguyu tadıyor
Belki de, âşkı için yanıyor
Bir kartanesinin yalnızlığıydı bu sessizlik
Soğuk bir gülücük üşütüyordu ruhumu
Uzaklardan gelen kırık bir gülümseme
Kalbim soğuk, sessiz heryer
Zor da olsa güneş doğardı kalbime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!