Serçenin yükü ağır, yüreğinde fişenk var
Gözleri kandan yamuk, kanadı barut kokar…
Yine tezgâh kurulmuş avcılar pazarında;
Müslîmin ol mahalle, zula, salyangoz satar…
Hükmü yok buralarda mizan terazisinin
Çift cep’lisi aranır, uzun yolda kefenin..!
Hani.. olur ya, belki… lüzum eder ötede;
Düşmemeli saffına… züğürt cemaatinin …
Kanlı göz kapağını, açmaya zorlar serçe
Didinir onca çaba, takatsiz kalır serçe…
Yırtılan bulutlardan kopan yağmurlar gibi;
Yüreğini kusarak… toprağa düşer serçe…
Düştüğü yerde kalır… kıpırdamaz tek tüyü
Düşünür uzun uzun… en son öptüğü gülü…
Zorlarken ciğerini katranlaşan nefesi;
Eş tutar öptüğüyle… Lâle, nergis, sümbülü…
Serçe görür.. kendinden.. çok uzak bir yerlerde
Nice bezirgân yaşar.. parmakları tetikte…
Gez.. göz.. arpacık yalnız, tüfekte bulunmuyor;
Mertlik çoktan ‘out’tur… Şimdi ‘in’, kalleşlikte…
Oysa.. nasıl da güzel.. gülün ağzında sıcak…
Gülün ağzı ne güzel.. doğurdu.. doğuracak…
Öpüş başaklarında un olmanın hazzını;
Serçe bilir de insan… Ne zaman anlayacak..?
Devletten iş istese.. işsiz kalacak serçe...
Duvarı diplomasız… ne beşarettir serçe…
Ay yürürken geceye güzel türkü söylermiş;
Kimin ne umurunda… dayısı yok.. bir serçe…
Neler düşer usuna.. ne çok takvimden gelen…
Kaf Dağı’ndan bir masal: ‘ne ezilen ne ezen..’
Tüküremez.. yutar da.. gagasındaki kanı;
Bir nefes düşler yalnız.. nefesiyle birleşen…
Düştüğü yerde büyür.. düşlerinin gülleri…
Varsa yoksa da ille… sevgilinin elleri…
Ol yâr-i düşündükçe kapanır yaraları;
Önce arife olur.. sonra bayram.. gözleri…
İnsanlar ahh.. insanlar.. ne bu şiddet bu celal
Azgın denizlerde çöp.. kürekleri kayıp sal…
Kim dinler kanatları barut kokan serçeyi;
- Ey insan! dur be yeter! Yalnız sevişmede kal!
Vallahi Nuh’tan önce.. yaşanmadı bu tufan…
Bu ne menem arsızlık.. bu ne biçim bir yaşam..?
Selâm sabah kesilmiş.. her kapıda demir kol;
‘Bana ne’, ‘neme lâzım’.. Off aman.. Anam aman..!
Her gün yeni bezirgân fırlıyor bir köşeden
Kim, en evvel birini.. yutacak.. çiğnemeden..!
Gayri sustur be serçe…! yaralı yüreğini;
Ve sen türkünü söyle… son nefesin.. gitmeden..
‘‘Sevdana yürek serdim.. fikrim sevdana semah
Aşkın derinindeyim.. aşkım, yüzüne semah…
Varsın ininde çakal puslu hava beklesin;
İçtiğim su.. yediğim.. ekmek sevdana semah …’’
Kayıt Tarihi : 20.3.2007 02:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!