doğduğum şehirler yutar beni
ve denizler boğar
ruh doysun hüzne, yürek gama
ah! gümüş renkli melânuryalar
çekin saçlarımı uçsuz dalgalara
zaman kör dipsizliğe mayalar günleri
umut etmek yorar meçhulu
beklemek dişil döngü, sarı veba
ey! efkârı dillendiren vuslat
beyhude açan bir gülün dikeni misin?
sana uzanan yollar yosun tutar
rüzgâr dövdüğünde yaşlı tepeleri
savrulduğunda kül, unutulduğunda ad
kokusu korkusu sarar yalnızlığın
kırılır ışık, hayali donar aynalarda
delilikse delilik! ... siner gözlerime
yakılır gemiler,yıkılır köprüler
tanrım serçeleri sev!
beni sev
acı taştığında…
c-an yandığında zihin kerbelâ
toz duman kalp, taş mabetler soğuk
aşk uzak ten-im kurak
ölüm batakhanelerinde azap çanları
çılgınlıksa çılgınlık! …
durdursun birileri azılı kaderi
süzülen bir kuğu sevda-n
omuzlarımda uçarılığı, dudağımda kayganlığı
yaslı bir gelinin avuçlarında yanan tütsü
büklüm büklüm yol
boğum boğum çile
yanılgılardan terk-i diyâr edip
yelkenleri açıp gel-sen
ah! bi…
…..
temmuz kelebekleri
aynalı ladinler, kırlangıçlar biliyor
gel! ..gel-meyeceksin sevdiğim
o zaman hasreti çiz yâdımdan
yüreğim ateş
yüreğim algın
at ellerinden
tanrım kerem eyle…
yürüsün bulutlar kanlı şafaklara
nasılsa kalan yıllarım heder
çürüsün kalbim
eflatun zindanlarda…
(29-06-2013)
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 14.8.2013 12:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!