Kırık musluklar akmaz oldu
Göz rengin bakmaz oldu
Sevgin artık sarmaz oldu
Bu can sana doymaz oldu
Vuran vuranı kıran kıranı
Hanı kim haklı olanı
Savunmuş süyle süleymanı
Nasihatler diyarı mevlanı
Laflarda kalmış söz ceyranı
Ne ararsın bu ellerde
Sevgin hep dillerde
Zamansız bir perde
Ne ararsın bu ellerde
Son bir aşikar sevda
Niceleri Nice yazdım
Kalem sevdasına daldım
Saçlarımı beyazladım
Barış diye avazladım
Yazım kışım bahar olmuş
Şalgamlı bardaklardan iniltili dudaklar
Mısralarda kokuşan poyrazlı rüzgarlar
Asırlık çınarda sallanan kuru tahtalar
Bunaltıcı sıcağa dalan kör gözlü ayaklar
Her masada sarhoş dolu bardaklar
Senin o gönül rengin
Var olamaz hiç dengin
Nura çalan o sevgin
Saçılır cihana rengin
Baldan tatlı sözler ile
Yaralı akan kan gövde
Bıraktığın bütün şerde
Sardığın sevgiler nerde
Sanal bir dünya derde
Çizgilerle bulanık sisli
Nemli nemsiz dünya alemi
Canlı cansız sevgi seli
Bağlı bağsız akışır
İzli izsiz sarışır
Sırlı giden perdeler
Zakkuma bağlanmış tenim
Pas tutmuş bütün bedenim
Kurtuluşu olmayan bir genim
Sarmışım seni hep senim
Ağlamalı geçti bu ömür
Çiğnenmiş bedenler gördüm örtük
Her sözü savuran zındık
Aç,susuz insanlar gördüm bitkin
İntizarımı savurdum yer,gök zakkum
Mahsum bakışların sakladığı gizlilik tası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!