Malı mülkü savuram
Cana canı kavuram
Cenneti senle bulam
Bu canımı neylerim
Akar gözlerim yaşlı
Sevgini ötelerde aramam
Sana bu canı soramam
Savrulup ocak yakamam
Gidiyorum sakın ağlama
Uzağı gördüm uzaklarda
Bakışların dalmış semaya
Tuz biber gibi dağınık
Dalgın bir halin var
Damlalar gibi sakin
Arzular ötesinde suskunluk
İpler çekilmiş asumana
Dükük giden dertli gama
Gelip gittiler bir bir
Silinmiş bir ahu sema
Kimi tatlı
Yaşama umudu kopunca
Sırat ipleri incelince
Bütün sevgiler solunca
Geriye yazmalar dolunca
Umut çemberi sınırda kalınca
Yeni bir gün selamıyla
Sabahı saran oykuyla
Gidiyor yolcular farklı
Sandallar dolmuş yüklü
Sayısız ten gördüm farklı
Ezberlenmiş duvar kağıtları duman almakta
Dünya fani canan ağlamakta
Sızlar dizler sancı bağlamakta
Artık aç gözlerini bahar gelmekte
Bilim yerini cahalete
kalbindeki himan
Yüzündeki siman
Çalıntı mı şivan
Ey sevgili canan
Hiç yoktan mı bunca şey?
Var oluşumuzun bütün bedeli
Hiç yoktan mı bunca şey?
Hep sen mi? yahut ben mi?
Bütün evren farklı ten
Ağlamalı geçen kör ömürden
Solgun demetler kaldı dünden
Var olan bütün evren
Kime kaldı gör imren
Gelip geçenler sayısız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!