takınıp tüm fosforlu matemlerini
bırak yaşamayı.
en çok onlar yakışıyor sana
en çok onlar açıyor seni.
şöyle erken saatlerde
kaldırıp yediveren başlarını
sığınırlar gece olunca sana
sağanak yağmurlar gibi yıldızlar
dokunurlar buz dolu avucuna
sen
Anne kokusu diyorlar ya
İnsan büyüdükçe siliniyor.
Ekmek kavgasında taze ekmek kokusu
Misafir evlerde biraz kolonya
Örtüyor zamanla yoksunluğumuzu..
30 mayıs 2005
08.30-..
Kurbağanın derisi altında saklı yosma
büyük hüsranlar günü bugün unutma..
ekim-kasım-aralık-2002
aşk vardır elbet
aşk vardır.
Batıp çıktığımda gözlerine her zaman
ordadır..
27 ocak 2006
Sen...
uzak ülkelerin yıldızı.
şimdi doğmanı bekleyen güneşin kızı
savurmuştur sarı saçlarını öfkeyle
16 kasım 2002
15.00-15.15 Bayburt
Serap,
yüzünü ışığa dön lütfen
gizli kalmış ne varsa
son uçuşu bu gözlerinden gözlerimin
ve kayışı elimden yüreğinin
tren rayları nasıl parlar güneşle
rüzgarda dans eder saçların bir an
takılıp gidecekmişsin gibi ölümle
mayıs 2005
hiç vaaadedilmedi bana
bu şehirdeki tüm sokak lambaları
yazık.
park içinde oynaşan çocuklar
hiç şiir yazılmamış
yani hiç yaşanmamış neredeyse.
hani diyorsun ya.
'hiç şiir yazılmamış
yani hiç yaşanmamış neredeyse.'
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!